Sizden Gelenler

 

subHeader_l

Konu : Uygulanmayan bilgi bir yükten başka nedir?
Gönderen : Çiğdem Seçkin Gürel
Tarih : 9/4/2024 12:39:28 PM


.

.
UYGULAMADAN BİLGİ EDİNMEK BİR KURU EMEKTEN BAŞKA NEDİR?

Mektup-Cevap

Çok Kıymetli Büyüğüm, Aziz Babacığım,

Sizin ve bütün dostların günlerinizin hayırlarla, dostluklarla dopdolu geçiyor olması ve yepyeni bayram günlerinin bir müjdecisi olması dilekleriyle hepinize merhaba...

Sevgili Büyüğüm, Yüce Peygamberimiz “Büyüklerin anıldığı yere rahmet iner” buyuruyorlar. Bu niyetle yazılan bir kitap olan Tezkiretül Evliya isimli eserde de birçok Allah dostlarının hayat ve olaylar karşısındaki inceler incesi yaklaşımları yer alıyor.

Bunlardan birisi de Zünnün Hazretlerine ait bir menkıbe:

Zünnun (K.S.) Hazretleri, viranede gezerken dervişlere mülaki olur. O gece orada kalırlar. Gece Zünnun Hazretleri bir küp altın bulur. Küpün ağzında Allah yazan bir tahta vardır. Hazret tahtayı kendine alır, altını dervişlere dağıtır. Uyandıkça da o tahtayı alır yüzüne gözüne sürermiş.

O gece bir düş görür, düşünde kendisine nida olunur:

“Ya Zünnun, yaranların altınları aldılar, sen ise Benim adımı aziz tuttun, öpüp başına koydun, Ben dahi seni dünya ve ahirette aziz kılarım”.

Ve Zünnün Hazretleri uyandığında kalbi nur içindedir.

Ebu Hafs Haddad Hazretlerine ait bölümden bir parça ise şöyle:

Hazrete sorarlar, derler ki

“Ya Hafs, niçin gelip Hadis dinlemezsin?”.

Cevap verir:

“Otuz yıldır bir Hadis işittim, hala amelini işleyemedim. Dahasını işitip de ne edeyim?

O Hadis hangisidir? diye sorarlar, cevap verir:

“Erin Müslümanlığı odur ki faidesiz şeyleri söylemeye”

Kıymetli büyüğüm, bu güzel büyüklerin hayatlarının bizlere de ışık ve nur kaynağı, güzellik kaynağı olabilmesi niyazıyla gülden ellerinizden öpüyor, bütün hayırlar, esenlikler, feyizler her dem sizinle olsun diyoruz.

Allah’ın selamı sizin ve bütün dostların üstüne olsun...

Çiğdem

Sayın Sabri Tandoğan Efendi Hz'nin cevaben yazdıkları :
*******************************************************************

Sayın Çiğdem Hanım,

Kıymetli yavrum, anlattığın olay ve en sondaki yazdığın söz ne kadar önemli. Ne yazık ki günümüzde bir bilgi sözüdür gidiyor. Bilgi aşağı, bilgi yukarı. Bilgi çağı diyorlar, başka bir şey demiyorlar.

Uygulanmadıktan sonra, yaşanmadıktan sonra öğrendiğimiz bilgiler neye yarar? İşlenmeyen iman, yaşanmayan inançlar sadece bizim kendi kendimizi aldatışımız değil midir? Sağa, sola caka satmak için öğrenmek insanın kendine yapacağı en büyük ihanetlerden biri değil midir? Yunus ne güzel söylüyor:

“İlim, ilim demektir
İlim kendin bilmektir
Sen kendini bilmezsin
Ya nice okumaktır.”

Eski Yunan felsefe okulunun kapısında “Kendini tanı” yazıyordu. Okuduklarımız, öğrendiklerimiz sadece kafamızda kalacaksa, Yunus’un tabiriyle bu bir kuru emek değil midir?

İnsanoğlu kafasının içinde biriken bilgilerle tekamül edemez ki. Sadece bu bilgilerin hamallığını yapar. Onun için lütfen kendimizi aldatmayalım. Okuduklarımızı, öğrendiklerimizi günlük hayat içinde yaşamaya çalışalım. Bir tek güzel hareket, bin güzel sözden daha değerlidir.

Değerli yavrum, ben senin en kıymetli yönün olarak okuduklarını, öğrendiklerini yaşamaya gayret etmeni görüyorum. Allah feyzini artırsın.

Selam, sevgi ve saygı ile.
Sabri Tandoğan
Aziz Ruhları Şad Olsun.
Mobil cihazından fotoğraflar ekle.

...::Bu yazıyı arkadaşına gönder::...

Geri Dön

 

[Ana Sayfa] [Sabri Tandoğan] [Kitapları] [Yazıları] [Röportajları] [Resim Albümü] [Sizden Gelenler] [Dosya Arşivi] [Arama] [İletişim]