Sizden Gelenler

 

subHeader_l

Konu : Hırslarıyla hayatlarını zehir edenler
Gönderen : "Gönül Dostu"
Tarih : 12/6/2024 2:26:16 PM


.
HIRSLARIYLA HAYATLARINI ZEHİR EDENLER
MEKTUP-CEVAP

Saygıdeğer, Biricik Babacığım Satırlarıma başlamadan evvel hürmetle ellerinizden öpüyor,cümle dostları selam,sevgi ve saygıların en sonsuzu ile selamlıyorum. İstanbul'a yılın ilk karı yağıyor..Ağaçlar ve çatı üstleri,serpilen karlarla örtüldü bile..Perşembe günü,karın yağmaya başladığı ilk gün, bir arkadaşım aramıştı beni..Epeydir görüşemiyoruz..Buluşalım birlikte bir çay içelim dedik..Bir pastahanede buluştuk. Çaylarımızı içtik..Görüştük..Sohbet ettik..Arkadaşım epey şeyler anlattı. Anlattığı olaylardan birtanesi beni çok etkiledi...Bende sizinle paylaşmak istedim. Arkadaşımın kızı, 4 yaşlarında bir kız çocuğuna bakıyor.Haftada 1 günde yatılı kalıyor.Çocukla aynı odayı paylaşıyorlar...Çocuk,gece sık sık uyanıp,"abla beni okşa" diyormuş.Başı, omuzu veya sırtı okşanınca, uykuya dalıyor, kolu yorulunca usulca kolunu çektiğinde ise hemen uyanıyor, huysuzlanıyormuş..Bu beni ürpertti..Demek çocuk, sevgi açlığı içinde..Dedim. Annesi de kızına aynı şeyleri söylemiş.Kızı,Hayır,demiş.çocuğuna hiç kızmıyor,bağırmıyor..Bir kabahat işlese bile birşey denmesine izin vermiyormuş...Pek bir anlam veremedim.. -Nasıl yani.. -Mesela,geçen gün, kızım çocuğu tuvalete götürmüş...Bir müddet beklemiş ...Yok..demiş kalkmış.Kızım onu giydirdikten sonra,çocuk altına yapmış.Kızım da ona hafifçe bağırmış..Bu yaptığın hiç doğru değil..Diye..Kaşlarını da çatmış..Olay annenin yanında cereyan ediyor..Anne,aaa..niye bağırıyorsun çocuğa...Diyerek..Gel çocuğum..Kaza olmuştur...Demiş..Çocuğu kucaklamış ,öpmüş...Birdaha yapma emi..Demiş.Kızımda hiç birşey diyememiş. -Ama sizce bu sevgimi..



-Peki bu çocuk eğriyi doğruyu nasıl ayırt edecek. Çocuk altına yaptı. Annesi onu kucakladı. Öptü. Onu ödüllendirdi. Çocuk tekrar sevilmek için,İlgi görmek için tekrar aynı hatayı yapacak..Çocuk böyle hatalar yaptığında,en azından kaşların çatılması,yaptığının yanlış olduğunun mesajının çocuğa verilmesi gerekmez mi..Güzel bir davranışın karşılığı da sevgi gösterisi olmalı ki ..çocuk iyiye, güzele,doğruya yönelsin..

Bakıcısı,çocuğun yanlış davranışlarında tavır almak istiyor..Kaşlarını çatıyor, uyarıyor.Ama anne buna izin vermiyor...Bunu da benim aklım,havsalam almıyor.

Çocuk, bakıcısının yüzüne tükürüyor... Bazen de bacaklarını ısırıyormuş.Kızcağızda bu şımarıklığa katlanmak zorunda kalıyormuş. Çünkü anne çocuğuna birşey söylenmesini istemiyor. Normal koşullarda çocukla ilgilenilmeyince, çocukta bu şekilde davranış geliştirerek kendisi ile ilgilenilmesini sağlıyor sanırım. Çocuk şımartılıyor. Anladığım kadarı ile arkadaşımın kızı sevgi dolu,iyi bir kız. Ama canına tak etmiş. işi bırakmak istiyor. Çünkü çocuğun yanlış davranışlarında tepki veremiyor. Anne sürekli müdahale ediyor. Tek amacı çocuğu hoş tutulsun. karnı doysun,temizlensin, oyalansın. Peki ya eğitimi.. Hayvanlar bile yavrularını doğar doğmaz eğitiyorlar..Bu bir insan yahu...Çocuğun bu saldırganlığı niçin,neden bakıcısının yüzüne tükürsün.. Neden altına etsin...Bunlar şımarıklık değilde nedir...O anda bir tokat aşkedeceksin yanağına..Bak bir daha yapıyor mu..

Tabii hanımefendi para hesabı yapmaktan fırsat bulamıyordur bunları düşünmeye.. Bir sorun çıkmasında... İnanın çok üzüldüm. Böyle şey olur mu efendim.. Arkadaşımın kızının aldığı ücrette öyle çok değil..Yılbaşında zam yapacakmış. Onu da verip vermiyeceği meçhul.. Bu durumda zam bile yapsa orada çalışılır mı.. Bu kadının yüzüne yaptığı yanlışları haykırmak gerekmez mi..

Annenin para hırsı had safhada gelişmiş. Eve haftada bir temizlikçi kadın geliyormuş. Geçen hafta sabah 8'de gelmiş kadın. Saat 3'e kadar ara vermeden çalışmış. Evin hanımı parasını vermiş temizlikçinin..-Ben çıkıyorum. sen işin bitince gidersin demiş.. Temizlikçi kadına yemek çıkarmamış..Onu kar saymış.. Bakıcı kız, abla sana yemek hazırlıyayım mı diye sormuş.. O da, -sen burada çalışıyorsun olmaz. Ev sahibinin teklif etmesi gerekirdi demiş. Ben giderken karnımı doyururum. Zaten beni hep aç gönderiyor. Ben de buradan çıkınca yarım ekmek arası döner yaptırıyorum. Karnımı doyuruyorum.. Zaten aldığım üç kuruşun yarısı da öyle gidiyor..Napalım.. Allah gözlerini doyursun...

Efendim.. Çok içerlendim..Bu site aracılığı ile tüm dünyadaki insanlara sesleniyorum..EYYY... Bankalarda trilyonlar biriktirip, çalıştığı işçisinin hakkını vermeye imtina edenler...Yarın Allah'ın huzurunda nasıl hesap vereceksiniz.. Evinde hizmetçi, bakıcı çalıştıran cici hanımlar ..Sizler kuaförlere, mağazalara kucak dolusu paralar saçarken.. Yanınızda çalıştırdığınız zavallı muhtaç insanların boğazından kesmeyi kar sanıyorsunuz.. Evinde yedirmedin .. Bari yemek parasını, yol parasını ver... Haram olsun size...Vallahi bu dünyada da öbür dünyada da iki elim yakanızdadır. Haramzadeler...

Çok özür diliyorum.. Haddimi aştıysam.. Çok sinirlendim...Efendim...Müsaadenizle...

Sayın Sabri Tandoğan Hz'nin cevaben yazdıkları :
----------------------------------------------------------------

Sayın “Gönül Dostu”,

5.1.2008 tarihli mailinizi aldım.

Kıymetli yavrum, minik yavrunun sevgi dolu bir kula ne kadar muhtaç olduğunu anlatırken beni de ağlattın. Zavallı yavrular, ana babalar keyif peşindeler, taptıkları paranın peşindeler, zevk, sefa peşindeler. O çocuğun sevgiye muhtaç olduğunu, asıl gıdasının sevgi ve ilgi olduğunu nefisleriyle yaşadıkları için bir türlü göremiyorlar. Bugün öyle anne babalar var ki çocuğun karnını doyurunca, ona güzel elbiseler giydirince görevlerini yaptıklarını sanıyorlar. Ne büyük aldanış. Ne utanç verici bir durum. Hangi yaşta olursak olalım bizim asıl ihtiyacımız biraz sevgi, biraz ilgi. Ben yetmiş dört yaşındayım. Ama o çocuk kadar benim de sevgiye ihtiyacım var. Benim de biraz sevgi görebilmek için yüreğim titriyor. Bu herkes için böyle. Ne yazık ki bu sevgiyi birbirimizden esirgiyoruz, bir iş yaptığımızı sanıyoruz. Yunus Emre “Sevelim, sevilelim, dünya kimseye kalmaz” diyor. Bizler olmayacak şeyler peşinde koşuyoruz. Sonuç ne oluyor? Hepimiz bir güleryüze, bir güzel söze muhtaç olarak ölüyoruz. Bu mu insanlık, bu mu medeniyet. Eksik olsun. O zavallı bebeğin özlemi bir ömür boyu devam edecek ve hiç bitmeyecek. Allah sonumuzu hayır getirsin.

Akşama kadar çalıştırdığı işçisine bir öğle yemeği çıkartmayan o trilyoner hanıma da yuh olsun. O kadına insan değil hayvan bile denilmez. O kadın emeğini helal eder mi hiç? Onun o milyarları, trilyonları yarın fitil fitil burnundan gelecek. Alçak kadın, şerefsiz kadın. İnsan sadece utanç duyuyor. Yarın onu da görürüz, bakalım sonu nasıl gelecek?

İşte insanoğlu kendi cehennemini kendi yaratıyor. Kendi hayatını kendi zehir ediyor. Ne diyelim, kendi düşen ağlamaz.

Selam, sevgi ve saygı ile.

Sabri Tandoğan
Aziz Ruhları Şad Olsun.

...::Bu yazıyı arkadaşına gönder::...

Geri Dön

 

[Ana Sayfa] [Sabri Tandoğan] [Kitapları] [Yazıları] [Röportajları] [Resim Albümü] [Sizden Gelenler] [Dosya Arşivi] [Arama] [İletişim]