Sizden Gelenler

 

subHeader_l

Konu : Ne mutlu Allah rızası için affedebilenlere...
Gönderen : Sabri Babadan Mektup
Tarih : 12/27/2024 4:32:49 PM


.
MUHTEREM SABRİ TANDOĞAN BÜYÜĞÜMÜZDEN MEKTUP
NE MUTLU ALLAH RIZASI İÇİN SEVEN VE AFFEDEBİLENLERE

Kıymetli yavrum,
bizler sevgi için var olduk. Sevgi için yaşayacağız. Asıl görevimiz sevgimizin sınırlarını her gün biraz daha büyütmek, büyütmek, daha çok büyütmek. Öyle ki, sevgimizin sınırları içine girmeyen yeryüzünde hiçbir insan, hiçbir hayvan, hiçbir bitki, hiçbir cemadat kalmasın. Sevelim, sevelim daha çok sevelim. Ta göklere kadar hem, hem Allah'a kadar sevelim. Merhum eşim Rana Hanım ne güzel söylemiş:


"Hayatım boyunca; gül, karanfil, lale, sümbül misali,
Neşeden, ümitten, hüzünden ve kederden bir demet sundular.
Bütün gayretim, bu çiçeklerden öyle bir demet meydana getirmek ki;
Sahibine iade ettiğim zaman,
Onda
Tevazu, sabır, edep, huzur ve sükundan başka bir şey bulamasınlar."


Ne güzel, Rana Hanım gibi tertemiz yaşayıp, tertemiz Hakk'a göçebilmek. O her zaman bir melek gibi yaşadı. Allah aşkıyla yaşadı. Peygamber aşkıyla yaşadı ve o aşklarla mana alemine uçtu gitti. Allah'ın rahmeti, Peygamber'in şefaati üzerine olsun. Evet, her şey sevgiyle başlıyor, her şey bir insanı sevmekle başlıyor. Ama önemli olan o bir insanda takılı kalmamak. O bir insanda başlayan sevgiyi büyütmek, büyütmek, onu evrensel bir aşka dönüştürmek.


Hepimiz bir emanet can taşıyoruz. Onu ne zaman sahibine teslim edeceğiz belli değil. Ne olur her günümüzü sanki son günümüzmüş gibi yaşasak. Dargınlıkları, kırgınlıkları, küskünlükleri unutsak. Falanca bizi sevmiyormuş, filanca bizi istemiyormuş, bazılarının bizi görmeye dahi tahammülü yokmuş. Olabilir, mümkündür, kimse bizi sevmeye de mecbur değil. Ama biz onu sevsek. Biz onun için hayır dua etsek. Allah'ım desek, ne olur o bizi sevmediğini, bizi görmeye tahammülü bile olmadığını, bizim katımıza çıkmayı zül addettiğini söyleyen o kulun var ya, Sen onu mesut et, bahtiyar et, inşallah iki dünyası cennet olsun. İnşallah çocuklarının mürüvvetini görsün. Varsın o bizi sevmesin. Varsın o bizi başkalarına kötülesin. Ama Allah'ım, Sen onu çok sev. Onu her iki dünyada aziz ve muhterem kıl. Yaşadığı sürece çevrenin en çok sevdiği, saydığı, el üstünde tuttuğu insan o olsun. Bir melek gibi yaşasın. Bir melek gibi Hakk'a göçsün. Dert, sıkıntı, hastalık, yoksulluk yüzü görmesin, bir dua etsek ne kaybederiz?


Diyeceksiniz ki bugün, bu içinde yaşadığımız çağda, bu içinde yaşadığımız toplumda böyle insanlar da var mı? Evet var. Onlardan biri de benim. Beni sevmediklerini bazen lisânen, bazen hal diliyle söyleyen insanlara ben sürekli böyle dua ediyorum. Onların huzurları, mutlulukları için, çocuklarının başarıları için dua ediyorum. Sorarım size, ne kaybediyorum? Ben de rahmetli şair Özdemir Asaf gibi düşünüyorum.


"Sen bana
Sen desen de olur demesen de olur
Ama ben sana sen diyeceğim
Düşün dur"


İşte böyle sevgili yavrum.

Biz duygularımızı, düşüncelerimizi, davranışlarımızı karşımızdaki şahıslara göre değil, Allah'ın sevgilisine göre ayarlayacağız. O dünyanın en büyük, en yüce, en güzel insanı Taif'e gidiyor, Allah'tan aldığı emir üzerine. Taiflilere İslam'ın sonsuz güzelliklerini, inceliklerini, edebini ve zarafetini anlatıyor. Gördüğü sadece kaba ve kötü muamele, hakaret, acı sözler. Arkasından taşlar atılmaya başlanıyor. Mübarek ayakları kan içinde kalıyor. Bir sahabi dayanamıyor. Hiddet içinde "Ya Resulullah" diyor, "Öyle beddua edin ki, bütün Taif yerin dibine göçsün".


Resulullah Efendimiz mübarek ellerini kaldırıyor, "Allah'ım" diyor, "Bu Taifliler aslında, özünde iyi insanlar, temiz güzel insanlar. Fakat onlar şu anda ne yaptıklarını bilmiyorlar. Ya Rabbi sen onları kurtar, hidayet eyle. En kısa zamanda İslam'la tanışmalarını nasip eyle."Bir süre sonra Taifliler akın akın geliyorlar, Peygamberin elini öpüp af diliyorlar.
Efendim bütün mesele burada. Kısas Suresinde kısasın bir hak olduğu belirtilir, ama sonunda "eğer, Allah rızası için affederseniz, bağışlarsanız, bu sizin için daha hayırlıdır, daha güzeldir." buyurulur. Bütün mesele efendim, sevmekte toplanıyor. Sevmek, Allah rızası için sevmek. Hiçbir karşılık beklemeden, hiç bir menfaat düşünmeden, sevmek, sevmek, daha çok sevmek. "Sevmek devam eden en güzel huyum" diyebilmek.


Selam, sevgi ve saygı ile...


Sabri Tandoğan
Onun ve Hakk'a Göçen Ailesinin Aziz Ruhları Şad Olsun.

Selamlar, rahmeti, esenlikleri, güzellikleri bol cumalar.

...::Bu yazıyı arkadaşına gönder::...

Geri Dön

 

[Ana Sayfa] [Sabri Tandoğan] [Kitapları] [Yazıları] [Röportajları] [Resim Albümü] [Sizden Gelenler] [Dosya Arşivi] [Arama] [İletişim]