Sayın Semra Hanım,
4.7.2007 tarihli mailinizi aldım.
Kıymetli yavrum, seni çok iyi anlıyorum. Uzun yıllar evvel benim de böyle bir dersane tecrübem olmuştu. Paramı vermek istemediler. Derhal dedim avukat tutup mahkemeye gideceğim. Dersane ücretinin üstüne avukat parası ve mahkeme masrafları da eklenecek. Sizi perişan edeceğim dedim. Korktular, paramı verdiler. Sen de aynı şeyi yap, yavrum. Bu dersaneler bir rezalet, Türk maarifinin yüz karası. Milli Eğitim Bakanı adam gibi biri olsa bu rezalet yuvalarına müsaade edilmez. Nice, onbinlerce insan sahte rapor alıyor, ilkokul çocukları bile bunu biliyor. Fakat maalesef adına doktor denilen bazı yaratıklar bu iğrenç rezilliğe göz yumuyorlar. Hepsi değil ama bir kısmı ne yazık ki böyle. Ben doktor olsam ölüm bahasına da olsa böyle bir rapor vermem, sahtekarlığa alet olmam. Onlar başlarını yastığa nasıl koyuyorlar hayret ediyorum. Okullar son aylarda tam bir rezalet. Ders yapılmıyor, herşey dersanelere göre ayarlanıyor. Çok merak ediyorum, acaba Milli Eğitim Bakanı’nın gözü gece nasıl uyku tutuyor. Evet, şu anda gece hesap soran yok. Ama yarın Allah’ın huzuruna çıktığı zaman bu insanlar nasıl hesap verecekler? Baştan itibaren kim, bu rezil dersanelere göz yumduysa inşallah Allah’ından bulurlar.
Selam, sevgi ve saygı ile.
Sabri Tandoğan
Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :
Bu iş mahkemeyle çözülür Yazan Semra
Cvp: Bu iş mahkemeyle çözülür Yazan Sabri Tandoğan