Sayın Hocam;
Ben kamuda çalışan bir mühendisim. Sitenizi 4-5 aydır takip ediyorum.Sorulara verdiğiniz samimi cevaplar, hayatı şiir gibi yaşayışınız, doğallığınız beni çok etkiledi.Size hep yazmak istedim ama kısmet bu günmüş. Ben 5 yaşından beri Allaha ulaşma derdinde olan ve bunun için mahalleliden ip bile toplayan (Her çocuk gibi Onu gökte sandığımdan) 8 yaşında O'na duyduğum sevgiyi şiirlere döken ve ulaşamamamın derdiyle ağlayan bir çocuktum.
Şu an 35 yaşındayım. Her şey değişti ama O'na ulaşma derdim hiç değişmedi.Cenneti kazanmak için değil, cehennemden sakınmak için değil sırf O'nun için, O'na duyulan aşk için kul olmak... Ondan gelene her koşulda rıza göstermek ve yakiyne ermek. Ama hadislerden ve evliyaullahın sözlerinden bu makama erişmenin bedelinin ağır olduğunu seziyordum.Merhum Şemseddin Yeşil'in (k.s.) Maneviyat Bahçesi Evliyaullah Sözleri kitabında da "Allahın harem dairesine belasız musibetsiz girilmez" diyordu.Buna rağmen ben hep Allaha , ölmeden evvel ölme halini, kendine yakiyni bana nasip etmesini istedim.Gerçekten imtihanlar hep geldi bazen çetin bazen yumuşak...
Geçen yıl en çetini geldi imtihanın. Trafik kazasında oğlumu kaybettim.Ben kazadan sağ kurtulmuştum eşim ve diğer oğlumla.Yaradanım bana elhamdülillah bu imtihanı sabırla karşılamayı nasip etti.Yaşıyordum ama artık eski ben değildim sanki. Çünkü bu olay, Yaradan indinde acziyetimi bana çok derinden yaşatmıştı.Derin bir tefekkür içindeydim.Artık dünya benim için sadece ahiretin tarlası olmuştu başka bir şey değil.Diğer oğlumu da artık "Benim Oğlum" sahiplenişi yerine "Allah'ın emaneti "olarak kabul etmeye başlamıştım.Diler onuda alır dilerse bana bağışlardı.O Malik'ül Mülktü ve ben onun takdirine razıydım.Ağlarken dahi yalvardım rabbime "Vallahi gözyaşlarım senin takdirine isyan değil yalnızca evladıma duyduğum sevgidendir." Artık geleceğe dair çok uzak hayallerim yoktu. Çünkü yarın belki olmayabilirdi.Her anımı değerlendirmeliydim Ölen ben olsaydım ne yüzle çıkacaktım Rabbimin karşısına..Neyle geldin? dese ne cevap verecektim?Düşündüm neyim vardı..Her an bilmeyi istediğim ve vuslatı dilediğim Rabbime ne ile gidecektim??Az bir namaz ve oruç..Onlarıda ne kadar ihlasla yapabildim ki..?Elimde sadece 3 şey vardı.Allaha duyduğum sevgi ve onun rahmetine güven, Resulullah ve O'nun varisleri olan evliyaullaha olan sevgim, ve Allah için dökülen gözyaşlarım..Tek sermayem bunlardı...
Allaha Vuslat bana nasip olur mu bilemem ama sizinde dediğiniz gibi Hocam bu yolda rehbersiz olunamaz. Siz 39 üstadtan ve 40. olarak ta Merhum Münir DERMAN dan (k.s.) feyiz almış bir zatsınız. Lütfen bu konuda bana yardımcı olun. Ben bu dünyada ama ahirette de ama olanlardan olmak istemiyorum. Size şimdiden çok teşekkür ediyorum. Allah sizleri başımızdan eksik etmesin.
Allaha emanet olun.
Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :
Kapı kapı dolaşma, muradlar sendedir Yazan Ayşe
Cvp: Kapı kapı dolaşma, muradlar sendedir Yazan Sabri Tandoğan