Efendim,

Cevabınızı okudum. Müteşekkirim.Ben sizin hiçbir sözünüzü ve de yazınızı okumuş olmak veya dinlemiş olmak için yapanlardan değilim. Eğer sizden ışık alıyorsam onun gölgesi olmalıyım. Bunu sadece bir cümle olsun diye yazmıyorum. Samimiyetimin ifadesidir. O büyük din günü zerer-i miskalin hesabı sorulacak. Rabbim bana sana uyarıcılar gönderdim diye sorarsa ben ne cevap vereceğim? Bu bilinçle size yakınım efendim.  Bu hep de devam edecek .

Akıl, içimizdeki peygamberdir demiş bir büyük zat. Aklı peygamberin izinde eyleyebilmek. Bu cümle bana sizi hatırlattı. Kur'an-Kerim de kendini akıllı insanlara açıyor malum. Siz bana göre aklın yeryüzünde en önde gelen temsilcilerinden birisiniz.  Bu yönünüzle de önünüzde hürmetle eğiliyorum efendim.

Bu yazıyı yazmadan evvel Ayşe kardeşime yazdığınız cevabı okudum. Beni size yakın eden anlayış bu işte. Bu yazıdan çıkan ana fikriniz.Ellerinizden hürmetle öpüyorum efendim. Bana yazdığınız cevaptaki üzüldüğüm herşey silindi gitti. Geçen yazılarınızdan birisinde insanın içinde öyle bir yargıç var ki demiştiniz. Evet efendim. Yargıç var, sanık var, mahkeme var, tanık bile var. Bu vicdan mahkemesinden çıkan sonuçlar bizim ilamımız oluyor.

Benim değer yargılarım  da nefsaniyetden olabiliyormuş, eyvallah. Aldım kabul ettim. Sitem etme münasip bir uslupla konuş diyorsunuz, eyvallah. Aldım kabul ettim. Ceza vardır diyorsunuz. Eyvallah. Aldım kabul ettim.

Yüce Allah bir ayetinde "güzel bir sabırla sabret "diyor. Sabırlı olmayı hep bilirimde güzel bir sabrı yeni farkettim. Araştırdım. Herşeyi Allah'a teslim ederek sabretmekmiş. 

Kendime sabrediyorum efendim.

Sonsuz hürmetlerimle.............

Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :