Lokman, efendisinin hizmetinde bulunan köleler arasında hor, hakîr görünmekteydi.
3585. Efendi rahatça yesin, eğlensin diye kullarını meyve getirmek üzere bağa gönderdi.
Lokman, kullar içinde, âdeta onlara tâbi bir kuldu. İçi mânalarla dolu, görünüşü gece gibi kapkaranlıktı.
Köleler topladıkları meyveleri, tamah edip bir iyice yediler.
Efendilerine de “ Lokman yedi” dediler. Efendi, Lokman’a yüzünü ekºitti, ağır bir tavır takındı.
Lokman bunun sebebini araştırıp anlayınca efendisine dargın bir tarzda ağzını açıp.
3590. “ Efendi; hain kul, Tanrı yanında, onun rızasını kazanmış bir kul olmaz.
Ey kerem sahibi! Hepimizi imtihan et. Bize fazlasıyla sıcak su içir.
Ondan sonra beni büyük bir sahraya çıkar. Sen atlı olarak koş, bizi de yaya olarak koştur.
O zaman kötülük yapanı gör, sırları açan Tanrı’nın işlerini seyret” dedi.
Efendi, kullara sâki oldu, sıcak suyu içirdi. Onlarda korkularından içtiler.
3595. Sonra onları ovalarda koşturmaya başladı. Kullar aşağı yukarı koşup duruyorlardı.
Nihayet iyice yoruldular, kusmaya başladılar. İçtikleri su yedikleri meyvelerin hepsini çıkardı.
Lokman’ın da gönlü bulandı, o da kustu. Fakat onun karnından halis su geldi.
Lokman’ın hikmeti bunu göstermeyi bilirse, varlığın Rabbi olan Tanrı’nın hikmeti nelere kadir değildir?
Kıyamet gününde bütün sırlar çıkacak, bilinip görülecek. Sizin de bilinmesini istemediğiniz sır meydana çıktı.
3600. Sıcak suyu içtikleri gibi kendilerini rüsvay edecek sırları tamamı ile açığa vurulmuş oldu.
Taş; ateşle sınanacağı ( ateş içinde parçalanıp yumuşayacağı, eriyebileceği) için kâfirler, ateşe atılırlar, onların azabı ateşle olur.
O taş gibi gönle biz kaç kereler yumuşak sözler söyledik, fakat öğüt almadı.
Damarda da kötü yara olursa oraya kötü ilâç konur, eşeğin başına köpeğin dişi lâyıktır.
“Habîs olan şeyler habîsler içindir” hükmü bir hikmettir. Çirkine münasip olan çirkin eºtir.
3605. Şu halde sen de hangi eşi dilersen yürü, onu al. Tanrı’da mahvol, onun sıfatlarını kazan!
Nur istersen nura istidat kazan; Tanrı’dan uzaklık istersen kendini gör, uzaklaş!
Yok, eğer bu harap zindandan kurtulmaya bir yol istersen sevgiliden baş çekme, secde et de yaklaş!