Efendim,
Bu sabah Gemlik'ten Bursa,ya doğru yol aliyoruz.. Yolun sol tarafinda geçen hafta yanan çam ormanindan arta kalan agaçlari gördüm... Kara kapkara kesilmişler. Bir gün önce neşeyle dallarini hişirdatirlarken, dallarinda yuvalanmiş kuşlara böceklere ev sahipliği yaparlarken, gölgesinde insanlari ağirlarken, yeşil yemyeşil bir kadife gibi uzanirlarken bu gün kararmiş , yanik kahve renkli yüzleriyle bakiyorlardi bana dayanamadim... Birşeyler koptu yüreğimden.. Yangin yol kenarina kadar inmiş neredeyse.. Kimileri yari yanmiş çamlar... yeşil olan yarisi yanik dallarin arasindan hayata sarilmaya çalişiyor gibiydi... Ah!! benim gönlüm de yangin yeri gibi bu gün...
Bu günler rahmetli kardeşciğimi Hak'ka uğurladiğimizin 8. yildönümü.. Onu ziyarete gidiyorduk bu sabah...
Onu Öyle sevdim ki ben , bir annenin çocuğunu sevdiği gibi... Beş yaş küçük benden..Annem ve babam hastahaneden eve donduklerinde onlari kapda karşilamiştim. Kapidan içeri girdiklerinde annem kucağinda kundağina sarili uyuyan bebegi benim kollarimin arasina birakti ve “Bak kizim bu senin kardesin ondan artik sen sorumlusun, yemesine icmesine , uyumasina yardim edeceksin , bu bizim bebegimiz “ dedi. Hic unutmadigim o sahnede kucagimdaki minik bebek daha gözlerini açmaya çalisiyor ve bana bakiyordu. Evet onu hep cok sevdik ve ben onu büyük bir ihtimamla baktim, büyüttüm, birlikte büyüdük, oynadik, yaşadik, dertleştik, paylaştik. Birbirimizi hiç kiskanmadik, birbirimize hic bağirmadik, hiç küsmedik, incinmedik, incitmedik. Can yoldaşi , sirdaşi olduk. Annem hala soyler “Ben cocuklarimin ömür boyu tartiştiklarini hiç görmedim” diye. Burdaki giz neydi. Önce sevgi tabi, ama bir de sorumluluk. Cünkü bana ondan sorumlusun demişlerdi. Beş yaşindaydim oysa… Birbirimizden hep sorumlu olduk ilerleyen yillarda. Onun icin hiç rakipmis gibi hissetmedik birbirimizi. Birşey alinacak oldugunda ben önce kardeşime alinsin derdim , o once ablama sorun derdi.
Cok uzun yillar onceydi. Istanbul’daydik, yaz tatilinde… Annanemlerde kaliyorduk.Bir sabah hep birlikte gezmeğe gitmek üzere hazirlanmistik. Tam herkes ayakkabilarini giymisti ki o zamanlar 3 yaslarinda olan rahmetli kardescigim su istedi. Hep boyle olmaz mi zaten , tam kapidan çikacakken..!.. Annem suyu getirdi, kapinin önünde taşlikta duran kardesime uzatti. O uzandi bardaği aldi yavasca suyu icti, bitirdi. Sonra elindeki bardagi çevirerek şöyle bir bakti ve birden yere firlatti. Bardak şangirdayarak paramparça olmuştu. Annem kizgin bir sesle “ ne yaptin oğlum” diye bagirirken annanem onu sakinlestirmeye calisarak “Yok canim bisey olmaz, kaza ile olmuş , elinden düşmüş annesi” diyordu. O gayet sakin yerdeki cam parcalarina bakiyordu. Sonra başini kaldirip gozlerini bize dikti. “ Hayir kaza degil. Ben isteyerek, bilerek attim. Nasil kiriliyor merak ettim “ dedi. Işte o günden sonra da hiç yalan söylemedi en zor durumlarda olduğunda bile...
8 yil once bir yaz gunu biricik kardesimi bir trafik kazasi sonucu Hak ka ugurladik. Haberi aldigimda gozlerimi kapadim ve bir dakikadan az suren uzun bir yolculuga ciktim gecmise dogru…:”Allahim” dedim,” Kardescigim 29 yillik omrunde dunya hayati icin hicbir sey istemedi, hic yalan soylemedi, giybet yapmadi, gonul kirmadi, hep senin rizan icen calisti . Sen Rahim sin onun günahlarini bağişla . O sana kavuşmak için hazirdi, Sana hamd olsun ki onun gibi bir kardeşin ablasiyim ve onunla gurur duyuyorum. Yalniz anneciğime ve babaciğima da metanet ve sabir ihsan et, yardim et!!..”. Bu gün de ayni duygular içerisinde ziyaretine gittik...
Yaklasik 16 yildir bir emnet olarak sakladigim rahmetli kardesimin mektuplarindan birine burada yer vermek istiyorum. Bu mektuplar bir üniversite öğrencisinin kendini ve yaşamin sirrini arayişinin başlangici idi.
Bu mektuplar yazildiginda ben Ingiltere'de dil okulunda ogrenci idim, rahmetli kardesim ise 21 yasinda ITU de ogrenci idi. Dikkati ceken en onemli detay mektuplaria tarih yazmamasi, onun yerine 'bugunun tarihi' gibi terimler kullanmasi.Bu gun elime alip okudugumda sanki dun bana yazilmislar gibi hissediyorum.
O 29 yasinda Hak'ka gocerken ardinda 80 yillik yaşama siğacak bir yaşam birakti.Dogru , dosdogru bir insan olmanin mücadelesini verdi. Ve hic tanimadiğimiz, Turkiye'nin dörtbir tarafindan onu uğurlamaya gelen yüzlerce dostunu görünce gözlerimize inanamadik. Yasaminin son bes yilini tamamen insanlara, insanliga hizmete adamis olan sevgli kardesimi bir kez daha rahmetle aniyorum. Rabbimin rahmeti uzerine olsun, mekani cennet olsun. Amin!
**********************
MEKTUP
Tarih: BU GÜN
Hey Sen,
Orada 3000 km otedeki. Hayatin tum cilvelerine gogus gerip dimdik ayakta durabilen. Biricik kardesin biricik ablasi. Seni seviyor ve ozluyorum. Sen ki hayatin zorluklarindan yilmayan, hatalilara boyun egmeyen, zorbalara haddini bildirirken kabakuvveti degil de kivrak zekasini kullnan ... Ve biliyorsun ki lafla peynir gemisi yurumuyor. Hayatin dikenlerini, insanin midesini bulandiran milyonlarca faktoru, ardniyeti, insanin basina coreklenmis toplumdan dislanma korkusunu birak da bir dusun.
Neyi diyeceksin? Guzel birseyi mi diyeceksin? Sevgiyi mi? Dogayi mi? Yok! Ya hayat mi? kesinlikle hayir.
Dusun katiksizligi, safligi, eldegmemisligi, dokunulmamisligi,kullanilmamisligi, salt olani, mutlak olani dusun! Ve guven kendine...
Salt olan, mutlak olan, oyle bir atestir ki , ates ustune ates,... Oyle bir yag ki, nerdeyse kendi kendini tutusturacak billurlukta...Ve salt guzellik nurun adi... Kim ne derse desin seninle, senin icinde...
Neyi gormek istersen onu gorursun, neye dokunmak istersen ona dokunursun...Sen ugruna evrenin yaratildigisin..Istanbul, onu anlayanlar, bogazici onunla huzunlenip onunla cosanlar, kitaplar onlari cocugu gibi bagrina basanlar, ve bilinenler onlari bilenler olmasaydi ne ederdi...?
Ve sen ozlemden dem vuran! Ozlendigini de bildigine gore neyi sorun edersin? Gri denizlerden gok mavisi olanlara donme yakin. Soguk suratlar onlara gulmeyi unutturanlardan hesap soracak..
Bir kivilcim tutusturulmaya hazir.Bir kivilcim ki herkesin yurginde cakmaya sabirsiz...
baskasindan medet uman, sirtini curuge dayayan, Kabe etrafinda doner dururken Kabe ye ekseninden bakip oteleri gorenler icin calar icli ney...
Yalniz degilsin, ve hicbir zaman da yalniz olmadiginin farkinda olmalisin!!! Yalnizlik yalnizligi hakedenlerin defterinde, etrafinda kalabalikla yitip gidenlerin vicdanlarinda ... Bir tek kisi gulmese icten, hep maske altindan baksa yuzler umrumda degil... Ne taninmak amacim, ne istenmek... Verdigim kadarini bile almak istemiyorum. Hatta öldükten sonra bile...Bana degnegi verene , korluk edip vurmuyorum ya gerisin geriye...Gulden ne koku istiyorum, ne de sarki bulbulden.. Hirslar sadelikte erirken , kim tahmin ederdi ki en kompleks olanin en sadenin perdesi arkasinda bekledigini... Sonsuzlugun, hicligin gozunden gulumsedigini...
"yasamaktan o kadar buyuk zevk aliyorum ki
Icimden aglamak geliyor"
diyebilmen dilegi ile..
Murad
Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :
Muhteşem Aile Yazan Özden Çiçek
Cvp: Muhteşem Aile Yazan Sabri Tandoğan