Sayın Cansu Uyar,
11.7.2007 tarihli mailinizi aldım.
Kıymetli yavrum, mailinde göstermiş olduğun azim ve irade beni çok mutlu etti. Hayatta herşey bir azmin, bir iradenin sonucudur. Bir gün İdil Biret’e sordum. “Piano’yu nasıl bu kadar güzel çalabiliyorsunuz? Bundaki sır, incelik nedir?” Cevap verdi: “Beş yaşındaydım, pianonun önüne oturdum. Ömür boyu her gün, en az sekiz saat çalıştım”. Düşünebiliyor musun yavrum, her gün en az sekiz saat çalışmak. Bu ne müthiş bir olay. “Birgün” dedi, “tatil yapmadım”.
Sen de kıymetli yavrum, aynı şekilde bir çalışma temposu içine gir. O zaman başarının zirvesine çıktığını göreceksin.
“Yürü, bu yol şeref, zafer yolu
Karşında bekliyor seni tanyeri
Yürü, atıl, devir karanlığı
Durma, yürü, haydi ileri”
Biz lisedeyken çok kıymetli müzik öğretmenimiz Faik Canselen öğretmişti bu marşı. İsmi “İleri Marşı”ydı. Şimdi ben sana iletiyorum, “Haydi İleri...”
Selam, sevgi ve saygı ile.
Sabri Tandoğan
Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :
Durma yürü, haydi ileri Yazan Cansu Uyar
Cvp: Durma yürü, haydi ileri Yazan Sabri Tandoğan