Sayın Fatma Hanım,

13.7.2007 tarihli mailinizi aldım.

Efendim, sonsuz incelik, güzellik, edep ve zarafet taşıyan mailiniz karşısında ne denebilir ki? Sadece insan edeple başını önüne eğer, “Allah senden razı olsun”, der. Şu yaşadığımız kaskatı, çirkinliklerle dolu, kalleşliklerle dolu, sevgiye ve dostluğa ihanetlerle dolu dünyada Allah bazı meleklerini gönderiyor. Onlar insan şekline giriyor ve bizim delik deşik olmuş dünyamıza nurlarıyla yaklaşarak yaşama sevinci veriyorlar. Ayağa kalkmamıza ve herşeye rağmen mücadeleye devam etmemize imkan sağlıyorlar. Onlar ne güzel insanlar. Allah onlardan razı olsun. Mailinizi güneş batarken, gökyüzünde bir tek yıldız bizleri selamlarken okudum. İstanbul’a bu gelişimde  bir aile beni öylesine kırdılar ki içimde öylesine ömür boyu kanayacak bir yara açtılar ki bu ruh hali içinde içim tamamen ezilmiş ve kırılmış bir hal yaşarken mailinizi okumak bana şifa gibi geldi. İnsan bazan sevinçten de ağlar. İşte öyle oldu. Ne kadar teşekkür etsem azdır. İnsanlık tarihinde bir örneği bir kere görülmüş bir evliliğin sonunda eşimi kaybettikten sonra Ankara’da ve İstanbul’da iki aile insanlık tarihinde bir örneği görülmemiş vahşet ve kabalıkla bana saldırdılar. Oysa ben acılar, ıstıraplar içinde ayakta durabilmek ve bu halimle insanlara faydalı olabilmek için gecemi gündüzüme katarken ne diyeyim, elbet bir gün Mahkeme-i Kübra kurulacak, toz duman ortadan kalkacak, atlı kim, yaya kim ortaya çıkacak. Hüküm Allah’ındır.

Selam, sevgi ve saygı ile.

Sabri Tandoğan

Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :