Sayın Murat Birben,
6 Mart 2006 tarihli mailinizi aldım. Bu konuda size söyleyebileceklerim şunlar: Tasavvuf yolu aşk yoludur. Münir Bey'in sitesinde güzel yazılar bulduğunuzu söylüyorsunuz. Haklısınız. Onlar güzel değil, çok güzel, olağanüstü güzel yazılar. Onları çok okuyun ama lütfen sorgulamak için değil, aşkınızı artırmak için okuyun. Okuduklarınızı öyle içinize sindirin ki, onlar damarlardaki kan gibi içinizden aksınlar. İş, sorgulamaya gelince, ben orada yokum. Büyük insanlar ve büyük eserler sorgulanmaz. Onlara yalnızca aşkla, heyecanla, ürpertiyle yaklaşılır. Mona Lisa tablosunu ilk defa ortaokuldayken görmüştüm. Resim hocamız Sema Hanım her ders bize büyük ressamların reprodüksiyonlarını getirirdi. Onlara o yaşta büyük bir heyecanla yaklaşırdım, içime sindirmeye çalışırdım. Bugün yaşlandım ama hala içimdeki o aşk, o heyecan tükenmedi. Bunca yıl Mona Lisa'nın tablosuna ürpererek bakıyorum. Yıllardan beri günde beş-on kere baktığım Millet'nin "Sabah Duası" tablosu beni hala ağlatıyor. Çok değerli kardeşim, büyüklere, yüceliklere eleştirilerle, polisiye sorularla yaklaşılamaz. Yaklaşırsanız hiç bir şey alamazsınız. Zamanlarınız boşa geçer. Siz kim oluyorsunuz, ben kim oluyorum ki Münir Bey'i sorgulayalım. O bizim aklımızın, hafızamızın alamayacağı kadar büyük, çok büyük, yüceler yücesi bir insandı. Münir Bey'in huzurunda eller kavuşturulur, baş öne eğilir, o günkü nasip alınmaya çalışılır. Bunları sorduğunuz için söylüyorum. Darılmayın, gücenmeyin, kırılmayın ve lütfen beni anlamaya çalışın. Selam, sevgi ve saygı ile...

Sabri Tandoğan

Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :