Sayın Kardan Adam,

16.7.2007 tarihli mailinizi aldım.

Efendim, inceliklerle dolu mailiniz için çok teşekkür ederim. Japonların bir sözü var: “Bir işi güzel sanat haline getiren ne yapıldığı değil, onun nasıl yapıldığıdır”. Bizim gençlik yıllarımızda yapılan işleri ikiye ayırırlardı: güzel sanatlarla ilgili çalışmalara “san’at eseri” denirdi, günlük ihtiyaçlarımızı gideren işlerle ilgili çalışmalara “zenaat” denirdi. Hitabet sanatı da öyle. Önemli olan konuşan kimsenin titri, ünvanı değil, insan gönlüne hitap edip edememesidir. Çok zaman ilahiyatçılarda bir gurur, bir kibir, bir enaniyet oluyor. Onlar, titrlerine, ünvanlarına güvenip kasım kasım kasılıyorlar. Ama bilmiyorlar ki bu tür hitaplar insanlara hiç mi hiç hitap etmiyor. Ancak insan gönlüne gönülden hitap edilirse o zaman “gönülden gönüle yol bulunur”. Bunu o kimselere anlatamazsınız ki. Onların çoğu kendilerinin din konusunda tek yetkili, tek söz sahibi gibi görüyorlar. Ama bakıyorsunuz ilkokul mezunu bile olmayan bir veli öyle edep dolu, öyle saygılı hitap ediyor ki titriyorsunuz, ürperiyorsunuz. Olay bu. Bu hayatın her alanında böyle. İnsan gönlüne girmenin tek yolu var: Gönle hitap edebilmek. Ama bu hitap şekli gönülden gönüle olacak. İnsanlarda manevi terbiye almadıkları için gurur, kibir, enaniyet o kadar kuvvetli ki bir yanlışını ikaz ettiğiniz zaman ne size küsyorlar, kırılıyorlar. ama bu arada sizi de kırıp incittiklerinin farkında bile olmuyorlar. Hayat böyle efendim. Daima gülün yanında diken olacak, pozitifin yanında negatif olacak, sevginin yanında düşmanlık olacak. Bize düşen görev şartlar ne olursa olsun son nefesimize kadar sevgi, saygı, edep, incelik yolunda, hizmet yolunda her gün biraz daha ileriye gitmeye çalışacağız. Başkaları şunu yapar, bunu söyler kendi bilecekleri iş. Allah selamet versin. Biz daima Peygamberimizin yolunda gidelim; “Ya hayır söyle, yahut sus” diyelim, “İki günü birbirine eşit olan ziyandadır” diyelim. “Sevelim, sevilelim, dünya kimseye kalmaz” diyelim.

Sevgili dost, sitemizi ziynetlendirecek kıymetli maillerinizi bekliyor, selam, sevgi ve saygılarımı sunuyorum.

Sabri Tandoğan

Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :