Saygılar Sabri Bey Amca, ellerinizden öperim.

            Mailiniz beni diğer bütün mailleriniz gibi yine çok sevindirdi. Sanki Sizin cevaplarınızla yaşıyorum. Böyle yaşayabilirsem ve bunları “Hâl” haline getirebilirsem ne mutlu bana. Allah inşallah nasip eder. Amin. “Müslüman iki insanın düğünü nasıl olmalıdır?” diye de sormuştum ve bu soruma cevabınızı da kendi evliliğinizi örnek olarak göstermişsiniz. Ne kadar mutlu oldum. Allah razı olsun. Aslında bu mailinizle bu konudaki bütün sorularıma da cevaplar aldım. Tek şey kaldı, bu öğrenilenleri “Hâl” haline getirebilmek. İnşallah muvaffak olurum.

            Bugün, Sizin bir önceki mailimde bana verdiğiniz emri yerine getirdim. Önce Mardin İl Müftü Yardımcısı Bey ile sonra da Mardin İl Müftüsü Sayın Mehmet KIZILKAYA bey ile görüştüm. Kendileri ile konuştuğuma da çok sevindim. Buna da vesile olduğunuz için Allah Sizden razı olsun. Kendileri Sizin telefonunuzu istediler ve bende Sitenizin ismini ve telefonunuzu verdim. Sayın Müftü Bey bunun için çok sevindiğini ve çok mutlu olduğunu da söyledi, “bende kendilerini aramak isterim” dedi.

            Geçen gün askerde yarısına kadar okuduğum ancak bitirmeye kısmet olmadan terhis olduğum bir kitabımı, kitaplığımın rafında tozlanmaya bıraktığımı fark ederek elime aldım, şöyle biraz karıştırarak kırmızı kalemle çizdiğim yerleri gözden geçirdim. Kitap Nüvit Osmay’ın “İnsan Mühendisliği” isimli kitabıydı. Nüvit Osmay aynı zamanda Dale Carnegie’in öğrencilerinden. O Kitabın ön sözünde okuduğum Goethe’nin bir sözünü Sizinle paylaşmak istiyorum, ki bu söz aslında O Öğretmenin “ben o çocukları çok sevdim” demesine de paralel. Goethe de diyor ki, “İnsan bir şeyi sevmeden anlayamaz.”

            Saygılar Sabri Bey Amca, SEVGİLER, ellerinizden öperim.

Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :