Sayın Ahmet Arıkan,
17.7.2007 tarihli mailiniz aldım.
Efendim, bir tarihte Necip Fazıl Kısakürek’in mürşidi Adbülhakim Efendi Hazretleri Eyüp camiine gider, ikindi namazını kıldıktan sonra bazı gençler çevresini sararlar, “Efendim”, derler, “”biz sizi çok seviyoruz, sayıyoruz, müsaade buyrulursa bir çay evine gidelim Size soracaklarımız var”. Giderler, otururlar, gençlerden biri sorar: “Efendim”, der, “dua buyurun, Ümmet-i Muhammed kurtulsun”. Hazret cevap verir, “Ah, yavrularım”, der, “Bana ümmet-i Muhammedi gösterin, kurtulduğunu size müjdeleyeyim”. Olay bu efendim. Bugün ne yazık ki İslam ülkelerinin hiçbirinde İslamiyet yaşanmıyor. Cemiyet olarak değil, sade aşık olarak fert fert İslamiyeti yaşayan güzel insanlar var. Onların hakkını yemeyelim. Eyvallah. Ama topluluk olarak, millet olarak aynı şeyi söyleyemiyoruz. Azerbeycanlı şair Sabir’in bir şiiri var, diyor ki
“Çöldeki arslanlardan gorhmirem
Yoldaki kaplanlardan gorhmirem
Nerde bir müsilman görirem
Andan gorhirem”
Çevrenize bakın, bir Ayeti, bir Hadisi yaşayabilen kaç kişi göreceksiniz. Yıllardır soruyorum, 'bir tek “Ya hayır söyle, yahut sus” Hadisini yaşayan bir müslüman gördünüz mü?' diye. Evet diyene ratlamadım. Hep işin lafını ediyoruz, edebiyatını yapıyoruz. Ama nerde yaşayan, nerde uygulayan.
Olay bu efendim. Allah, bizleri de cümleyi de ilmiyle amil olan, öğrendiklerini yaşayan kullarından eylesin.
Selam, sevgi ve saygı ile.
Sabri Tandoğan
Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :
Teori ve Pratik Yazan Ahmet Arıkan
Cvp: Teori ve Pratik Yazan Sabri Tandoğan
Cvp: Teori ve Pratik Yazan Sabri Tandoğan