Çok değerli Büyüğüm; Saygı ile ellerinizden öperim.
Regaip kandilinizi kutlamak için telefonunuzu aradım ama ulaşamadım, kandiliniz mübarek olsun. Sayın site mensuplarının da kandili mübarek olsun, hayırlara vesile olur umarım.
İnşallah sağlık durumunuz iyidir. Allah kolaylık versin hastalıklarla başa çıkmaya çalışan insanlara.
Bu vesile ile bir anımı paylaşmanın da uygun olabileceğini düşündüm. Uzun zaman önce yaşadığm bir olaydı bu, şimdi yazmamın sebebi ise, paylaşmanın önemini vurgulamanızda saklı. Her fırsatta site mensuplarını paylaşmaya teşvik ediyorsunuz, buradan bunun çok çok çok önemli bir şey olduğunu kestirebiliyorum. Bu sebeple 10 sene önce yaşadığım bir olay olsa bile, hatırlayabildiğim anda siteyle paylaşacağım Allah'ın izni ile.
Çok çok sevdiğim iki arkadaşımla arabada seyir halindeyiz. Hakkari'de askerlik yapan sınıf arkadaşımızı ziyaretten dönüyoruz. Hava kararmışken bu yollarda seyahat biraz tehlikeli, ancak hesabı iyi yapamadığımızdan karanlığa kaldık. Arabayı ben kullanıyorum, biraz süratli gidiyorum, bir an önce tehlikeli bölgeyi bitirelim diye. Yol çok sakin, hiç kimse yok, ne karşıdan gelen ne de bizimle aynı yöne giden. Yolun her iki tarafı da dağlık. Süratle gidiyorken bana ayrılan şeritte hemen önümde bir nesne gördüm. Hemen diğer şeride geçtim üzerinden geçmemek için. Geçerken bir odun parçası olduğunu farkettik. Neredeyse kaza yapacaktık. Belli bir süre olayın şoku ile devam ettik. "Keşke durup alsaydık" dedim, ne de olsa "Yoldan kaza ve eza verecek şeyleri kaldırmak sadakadır" Hadisi vardı. Hadisle bağlantılı olarak başkası kurtaramayıp kaza yapabilirdi. Ancak bir hayli ilerlemiştik, arkadaşlarımdan biri, niyetin güzel, ancak bu yolda durup dönmek iyi olmayabilir dedi. Ben de onayladım ve devam etttim. Ancak odun parçasını oradan kaldıramamış olmaktan dolayı üzüldüm. Aradan 5dk. lık bir zaman geçti ki, hemen önümde yine bir şey olduğunu farkettim. Bu da bir odundu, önceki olayın tecrübesi ile derhal frene bastım, durup yoldan kaldırdık ikinci odun parçasını. Arabaya binip yola devam etmeye başladık, arkadaşım; "muhtemelen odun yüklü bir kamyondan düşen parçlardır bunlar, önümüzde daha çok vardır dikkatli git" diye bir tahminde bulundu. "Hayır!" dedim, dikkatli olurum ama bence önümüzde başka bir odun parçası olmayacak. Öyle de oldu. Yol bitinceye kadar hiç bir şeyle daha karşılaşmadık. Allah'ın lütfunu gördüm, ikinci odunun birinci odunun sebebi olduğunu gördüm.
Saygı ve Sevgilerimle ellerinizden öperim.
Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :
Hiç kimse bilmez bizi, biz ne işin içindeyiz Yazan Sami Melih
Cvp: Hiç kimse bilmez bizi, biz ne işin içindeyiz Yazan Sabri Tandoğan