Sayın Hatice Hakeri,
24.7.2007 tarihli mailinizi aldım.
Efendim, çok hassas bir noktaya değinmişsiniz. Bir kere tercüme hatası olabilir. İkincisi eğer tercüme doğru ise bana göre itaat herşeyden önce gelir. itaat olmazsa aşk da olmaz. Aşkın olmadığı yerde kemal beklemek boş bir avuntu değil midir? Eğer bu tercüme doğru ise o kitap boşuna yazıldı demektir. Lafla aşk olmaz. O zaman ona Ajda Pekkan gibi “Palavra, palavra” derler. Onlar aşkı ne sanıyorlar? Maddi alemde bile itaatsiz aşk olmaz. İleri sürdüğünüz itirazlarınızda tamamen haklısınız. Acaba aşkın sözünü en çok eden Yunus’lar, Mevlana’lar itaatsiz mi ulaştılar o mertebeye, buna imkan var mı? Açık söyleyim bu tür iddialı, büyük laflardan hiç mi hiç hoşlanmıyorum. Ben, o sözlerden de uzağım, o sözleri yazanlardan da. Lütfen kendimize gelelim. Biraz namaz kılmakla, biraz tekke dolaşmakla adam olduğumuzu sanmayalım. Yunus Emre kırk yıl dergaha odun kesti, gıkı çıkmadı, itiraz etmedi. İtaatten bir an geri kalmadı. Kimse darılmasın gücenmesin, ben de Ajda Pekkan gibi, bu tür sözlere “palavra, palavra” diyorum, Allah’a sığınıyorum. Allah cümlemizi böyle sözlerden esirgesin.
Selam, sevgi ve saygı ile.
Sabri Tandoğan
Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :
İri lakırdılarla bazı kimseler cehaletlerini ortaya koyuyorlar Yazan Hatice Hakeri
Cvp: İri lakırdılarla bazı kimseler cehaletlerini ortaya koyuyorlar Yazan Sabri Tandoğan