Sevgili Sabri Amca,

Size ve Gönül Dostlarina en içten selamlarimi sunuyorum. Marifetname'den okudugum ve çok faydali oldugunu düsündügüm yaziyi paylasmak istedim.

Cenab-i Hak buyuruyor ki:

Ben izzeti ibadet ve taatte koydum. Insanlar ise izzeti sultanlarin kapilarinda ariyorlar. Orada izzeti nasil bulacaklar? Ben ilmi açlikta koydum halbuki insanlar onu çok yemekte ariyorlar. (Böyle olunca) ilmi nasil bulacaklar? Ben kalbin cilalanip parlamasini uykusuzlukta biraktim. Halbuki insanlar kalbin cilasini çok uyumakta ariyorlar. Onu bu halde nasil bulabilirler?

Ey insanoglu! Ilmi ve ameli toklukta nasil ararsin? Çok uyuyorken kalbinin cilalanmasini nasil beklersin? Çok konusuyorken hikmeti nasil bulabilirsin? Insanlara karisip onlarla mesgul olurken ünsiyeti nasil istersin? Dünyayi sevip ona baglaniyorken nasil olur da benim muhabbetimi istersin?

Ey insanoglu! Ilmi ve ameli açlikta, kalb cilasini gece uyanik kalmakta, hikmeti sükut etmekte, üns ve konusmayi uzlet etmekte, muhabbet ve rizayi dünyadan geçmekte (ve dünyayi terkte) ara.

Ey insanoglu! Oruç benim içindir, onun mükafatini ben verecegim. Oruçlunun iki sevinci vardir. Biri iftar edecegi andaki sevinci, digeri de bana kavustugu zamanki sevincidir.

Az yiyen, az uyuyan ve az konusan kullardan olmak nasip olur insallah.

Bu vesile ile bir soru da sormak istiyorum, ayet ile Kuds-i Hadis arasindaki fark nedir?

Saygi ile ellerinizden öperim.

Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :