Sayın Cansu Uyar,
26.7.2007 tarihli mailinizi aldım.
Sevgili yavrum, ilkokulun son sınıfında idik. Amerikalılar Hiroşima ve Nagasaki’ye atom bombası attılar. O günden sonra insanların ve bilimin eşyaya bakışı değişti. Bize hep ilkokulun ilk sınıflarında cisimler ikiye ayrılır, a- cansız cisimler, b- canlı cisimler, diye öğrettiler. Cansız cisimlere örnek olarak çevremizdeki eşyayı sıraladılar. Oysa her cismin en küçük parçası atomdu. Ve heratomun içinde nötronlar, protonlar, elektronlar mevlevi dervişleri gibi dönüyorlardı. Zaten Mevleviler de o dönüşlerini mana gözüyle atomu görerek başlatmışlardı. Onun için çevremizdeki eşyaya, her ne olursa olsun cansız olarak bakmayalım. Onların da canları var, duyarlıkları var. Eşya ile ilişkilerini en güzel şekilde düzenleyemeyen bir insan hayatta hiçbir zaman ne başarılı, ne mutlu olamaz. Allah’a giden yolun başlangıcı eşyaya saygıdan geçer. Bu nedenle mümkün oduğu kadar çevremizdeki eşyaya dost gibi, arkadaş gibi, sevgili gibi davranalım. Ve onlara son nefesimize kadar sevgi, saygı ve ilgi gösterelim. Bir eşya ne kadar çok sevgi, saygı, ilgi görürse o kadar çok hizmet verir, ömrü uzar, dayanıklılığı artar. Benim gardırobumda elli senelik elbiseler var, terziden yeni alınmış gibi. Hiçbiri kuru temizlemeye gitmedi. Kırkbeş sene evvel evlenirken Rana ile bir oda takımı almıştık, hala yeni alınmış gibi duruyor.
İşte böyle kıymetli yavrum. Mutfağımızdaki çataldan, cebimizdeki mendile kadar çevremizdeki herşeye sevgi, saygı ve ilgi gösterelim. Kişiliğimiz de o saygı oranında büyüsün, yücelsin.
Gözlerinden öpüyor, selam, sevgi ve saygılarımı sunuyorum.
Sabri Tandoğan
Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :
Allah’a giden yol eşyaya saygıdan başlar Yazan Cansu Uyar
Cvp: Allah’a giden yol eşyaya saygıdan başlar Yazan Sabri Tandoğan