Sayın Suzan Uyar,

26.7.2007 tarihli mailinizi aldım.

Bir an için inanıp inanmamakta tereddüt ettim. Bir kimse kırk üç yaşına gelecek ve hiç kitap okumamış olacak. Ev işleriyle kendini tatmin etmeye çalışacak. Neyse. Bu benim aklımın alacağı iş değil ama olmuş bir kere. Bilirsiniz bir atasözü vardır, “Zararın neresinden dönsen, kardır” derler. Sizinki de biraz öyle olacak. Derhal kitap okumaya başlayarak bu olumsuz çizgiyi müspete döndürün. Yalnız ilk okuyacağınız kitaplar çok önemli. Sizi kitaba alıştırtabilir de, kitaptan soğutabilir de. Bu nedenle çok dikkatli olun. Size ilk olarak benim kitaplarımla işe başlamanızı tavsiye ederim. Sakın reklam filan sanmayın, bunu düşünmek bile korkunç olur. Ama benim kitaplarımın özelliği var, onları bir çöpçü de okusa, bir profesör de okusa içinde adam olma aşkı ve heyecanı varsa aşkla, heyecanla okur. Lütfen, bu işi ertelemeyin. Biz bu dünyaya adam olmaya geldik, kendimizi yetiştirmeye, tekamül etmeye geldik. Eğer bundan sonra da yalnız ev işleri sizi tatmin ederse o zaman diyeceğim yok. Kitap okuma zevki ve heyecanı okumakla kazanılır ve ilerler. Çevrenizdeki olaylara, insanlara dikkatle bakın, olayların ve insan davranışlarının gerçek sebeplerini bulmaya çalışın. Derinlere inin. Yüzeyde kalmayın. Descartes, “Düşünüyorum, o halde varım” diyordu. Kur’an-ı Kerim bizi pek çok ayetinde düşünmeye sevkeder. Ve “İkra: Oku” diye başlar. “Yaratan Rabbinin ismiyle oku. O seni bir kan pıhtısından yarattı”. Aman yavrum, geceni gündüzüne kat, bu geçen yılların zararını telafiye çalış. Hakka ne zaman göçeceğimiz belli değil. Önümde daha uzun yıllar var diyenler hep yanılmışlardır. Senin içinde bir aşk olmasa zaten bu maili göndermezsin. Bu boşluğu kapatacağına bütün kalbimle inanıyorum. Bu konuda ben de elimden gelen hizmeti yapmaya hazırım. Sana şimdiden başarılar, keyifli okumalar diliyor, selam, sevgi ve saygılarımı sunuyorum.

Sabri Tandoğan

Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :