Değerli Üstâdım Sabri Bey ve Sevgideğer Dostlar,

Efendim, "ses ve söyleyiş" kulaklarımızla algılayabildiğimiz ve fakat kalemin mürekkebinden satırlarla muhataplarımıza birebir nakledemediğimiz bir zenginlik.. Bu yüzden belki televizyon ve radyo dünyası, kitaplara göre hayatımızda daha baskın bir yer tutuyor..

Bendenizin bir özelliği var... Aslında, bilemiyorum bu kişiye mahsus bir özellik midir; yoksa pek çok insanda zâten var mıdır?! Belleğimde yer etmiş bir insan sesine, hayalimde dilersem bir şiir, dilersem bir şarkı okutabiliyorum.. Meselâ, beynimin hafıza kartlarında Zeki Müren'in gençlik sesi varsa, Zeki Müren'in vefatından sonra yapılmış ve hit olmuş bir şarkıyı beynimde hayâlen Zeki Müren'e okutabiliyorum.. Bu istersem yapabildiğim bir şey.. Tabii bunu benden başkısının duyma şansı olmuyor.. Çünkü, herşey hayâlen beyinde başlıyor ve orada bitiyor.. 

Bunun gibi, Sabri Bey üstadımızın ses kaydı da televizyon programları sebebiyle kulaklarımda yer etmiş... Yâni Üstâdım, mektuplarınızı bilgisayar kanalıyla okurken, aynı zamanda sizin tatlı sesinizden dinleyebiliyorum da....

Bu bana şöyle bir avantaj sağlıyor.. Sizi okurken (dolayısıyla dinlerken) meselâ bendenize hitaben cevap yazmışsanız; yanlış anlama, gücenme, kırılma ihtimali otomatik olarak ortadan kalkıyor.. Çünkü, Sabri Tandoğan'ın sesinden okuduğum -aslında dinlediğim- bir mektuptaki kelimelerin söyleniş rengi aslında bembeyaz... Böyle olunca, Sabri Bey'in "belki bana kırılacaksınız, güceneceksiniz ama ben yine de doğruları söylemeye mecburum" önsözü ile söylediği herşey aslında peşinen kırıcı olmaktan uzak... Çünkü, Sabri Bey'in tatlı sesi sözlerinin de gerçek çehresini belirliyor...

Bilemiyorum, bu söylediklerim çok saygıdeğer Hatice Hanım tarafından kabul görür mü? Ancak, samimi düşüncelerimi, riyâsız bir niyetle paylaşmak istedim.

Efendim, bu mesajımın sonunda bir de espiri patlatmak isterim.. Mâlumunuz, yukarıda ses hafızamdan bahsettim ve dedim ki Zeki Müren'e günün hit şarkılarını bile okutabiliyorum.. Daha sonra, sizin mektuplarınızı sizin sesinizle dinleyebildiğimden bahsettim.. Bu işi ileriye götürmediğimden emin olabilirsiniz.. :))) Yâni, efendim; sizin güzel sesinizden sâdece mektuplarınız için yararlanıyorum.. Tatlı sesinizle popüler şarkıları asla bir araya getirmiyorum... :))

Sürçü lisan ettiysek affola...

En kalbi saygılarımla,

Kardan Adam   

Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :