Çok Kıymetli Büyüğüm ;

"Ölmeden önce herkes neden kaçtığını ve neye koştuğunu ve bunun nedenini öğrenmeye çalışmalıdır" JAMES THURBER

Hepimiz mantık yürütecek şekilde donatılmışız ve bazı gerçekler öyle uzun soluklu düşünülmeden,ayrıntılarına inilmeden de kavranabiliyor.Mesela 73 yaşında bir insan,bu yaşında bin türlü hastalıkla boğuşuyor,annesi ve babası yanında değil,evren yüzünde nadir yaşanılan bir aşkla sevdiği güzel eşini kaybetmiş,çocukları da yok,etrafında onu parçalamak isteyen bir sürü akbaba var,dünyanın sayılı,belki de tek kültür,ilim,sanat potansiyeline sahip kişisi,kendi kafasında ki sorunları halletmiş,dar kapıdan çoktan geçip sonsuzluğa kulaç atmış,Allah,Peygamber aşkı yüzünden, sözlerinden,hareketlerinden nur şeklinde aksediyor.Madem ki ölüm onun için şeb-i arus,sevgiliye kavuşma.Peki neden hala burada?

Böyle bir hazret-i insana tavır koymak, "karşılık" vermek, önüne bahaneler sürmek ve ancak kubur farelerinin harcı olabilecek terimlerle onu tahkir etmek reva mıdır?

Böyle bir insan ancak hak için konuşur,hak için susar. Siz tek bir "A" dediğinizde bütün alfabenizi söküp önünüze koyar.

Canım Babacığım kusura bakmayın sizi incitenler ,sizi sevenleri de incittiklerini çok iyi bilsinler.

Hürmetle...

Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :