Sayın Esra Hanım,
2.8.2007 tarihli mailinizi aldım.
Kıymetli yavrum, bir açıdan haklısın. Gelen çingene de olsa, dileci de olsa onları hor görüp, aşağılmaya hakkımız yok. Onlar da insan. Madem ki biz sade insanlara değil hayvanlara da, bitkilere de, eşyaya da, cemadata olsa sevgi ve saygı göstemeye mecburuz. Kapımıza gelen çingene de olsa dilenci de olsa onlara hakaret etmeye hakkımız yok. Bu işin bir yönü. Bir de öbür yönü var. Şimdi onu görelim. Yıllar önceydi. Eşim sağdı. Bir gün kapı çalındı. Rahmetli Rana Hanım, o herzamanki kibarlığı, inceliği ve zarafetiyle kapıyı açtı. O söylediğiniz guruptan bir kimse gelmişti. Eşim para verdi. Hiç unutmuyorum gelen kimse parayı beğenmedi, küfretti ve bütün kuvvetiyle parayı yere çaldı. Giderken bu da verilir miymiş diye bağırıyordu. İkinci bir örnek; yine bir gün kapı çaldı. Genç bir kız, aslan gibi. Hani tuttuğunu koparan cinsten derler ya sadaka istedi. “Evladım” dedim, “aşağıda kömürlük var, bize üç dört kova kömür çıkart, sana ne istersen vereyim”. Kızın yüzü birden değişti. “Ben”, dedi, “buraya iş yapmaya gelmedim, para almaya geldim”. Ve söylenerek indi. Şimdi olaya objektif olarak tarafsız bir gözle bakacak olursak gelen kadını içeri aldınız diye bazı kimseleri ve onların davranışlarını kınamanız ne dereceye kadar doğru olur? Ben, anlamışsınızdır ön yargılardan hiç hoşlanmam. Ama hayat tecrübelerine de omuz silkemem. O nedenle sade bu konuda değil her konuda insanlara ve olaylara önyargıyla değil tarafsız bir gözle bakın. Ve olayların sebeplerini araştırın. Tamam, kimseye hakaret gözüyle bakmayalım, sevgili Yunus Emre gibi
“Tehi görme kimesneyi
Hiç kimesne tehi değil”
diyelim. Eyvallah. Can, baş üstüne. Ama kendimizi de aptal yerine, enayi yerine koydurmayalım. Lütfen, gerek rahmetli eşimin, gerek benim karşılaştığımız durumları da gözönünde bulundurun. Ve lütfen olaylar karşısında daha objektif davranmaya çalışın. Benim uzun yıllardır gerek sohbetlerimde, gerek tv konuşmalarımda, gerek konferanslarımda sık sık tekrarladığım bir cümle vardır: “Önemli olan hayatta karşılaştığımız durumlar değil, o olaylar karşısında bizim takınmış olduğumuz tavırdır”.
Kıymetli yavrum, şimdilik söyleyeceklerim bu kadar. Yeni maillerini bekliyor, selam, sevgi ve saygılarımı sunuyorum.
Sabri Tandoğan
Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :
Önemli olan olaylar değil, o olaylar karşısındaki tavırlarımızdır Yazan Esra
Cvp: Önemli olan olaylar değil, o olaylar karşısındaki tavırlarımızdır Yazan Sabri Tandoğan