Sayın Çiğdem Seçkin Gürel,
3.8.2007 tarihli mailinizi aldım.
Kıymetli yavrum, Ionesco, çağımızın en büyük piyes yazarı. Onun bir piyesini manasını anlayarak çok güzel özetlemişsin. Seni tebrik ederim. Bazı kimseler çağımızın bir karmaşa içinde olduğunu, bir bunalım çağı yaşadığımızı, insanların da bunların etkisinden kurtulamayacağını yazıyorlar, söylüyorlar. Ama ben onlar gibi düşünmüyorum. Nemrut, Hazret-i İbrahim’i putlara tapmadığı için ateşe attırdı. Ama gidip baktıkları zaman ateşin ortasında bir gül bahçesi vardı. Diyelim ki Sorokin’in dediği gibi bir bunalım çağında yaşıyoruz. Bundan bize ne? Ben de aksini iddia ediyorum. Bir cennet çağında yaşadığımız kanaatindeyim. Kendi iç dünyamda hayatla barışık, insanlarla barışık sürekli bir güzelliği yaşıyorum. Ben de naçizane diyorum ki güzellikler bizim dışımızda değil içimizde. Biz, iç dünyamızda kendimizle barışık, sulh sükun içinde yaşıyorsak bunalım çağı palavraları bizi niye etkilesin? Kur’an-ı Kerim’de “Ne yana bakarsan bak, Allah’ın vechi oradadır” buyruluyor. Ama bir şartla, görene, görebilene. “Görenedir görene, köre nedir, köre ne?” diyebiliyorsak mesele kalmaz. Hayat, kelimelerle anlatılamayacak kadar güzel, muhteşem. Bizlere düşen görev kendi dünyamızı kurup, o dünyada sulh, sükun içinde, barış, biliş içinde memnun, mes’ut ve bahtiyar yaşayabilmekte. Onun dışında herşey sadece laf-ü güzaf.
Bunu yapabilenlere ne mutlu. Allah onların sayısını artırsın.
Selam, sevgi ve saygı ile.
Sabri Tandoğan
Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :
Güzellik bizim kendi içimizde, dışardan bize ne? Yazan Çiğdem Seçkin Gürel
Cvp: Güzellik bizim kendi içimizde, dışardan bize ne? Yazan Sabri Tandoğan