Sayın Fatma Hanım,

5.8.2007 tarihli mailinizi aldım.

Kıymetli yavrum, soru o kadar “soyut” sorulunca nasıl cevap verilebilir?  Mailinizde “baba haksız olursa” diyorsunuz. Yalnız bu haksızlık acaba size göre mi, yoksa objektif olarak haksız bir davranış mı? Bu konuda en ufak bir ipucu vermiyorsunuz. Şimdi size nasıl cevap verebilirim? Eğer haksızlık sizdeyse babanızı ruhunu incitmiş olmaz mıyım? Siz önce yargısız infazda bulunmuşsunuz. Babanızı haksız ilan etmişsiniz. Şimdi ben ne diyebilirim. Eğer kafanızdaki sorunun aydınlanmasını istiyorsanız lütfen meseleyi samimi ve doğru olarak “Allah’ın huzurunda imiş gibi” yazın. Ben de size düşüncemi söyleyeyim. Sizin yargısız infazınıza ben niçin katılmak zorunda kalayım? Gerekirse adres verirsiniz size özel olarak cevabı gönderebiliriz. Durum böyle kıymetli yavrum, ben hayatımda bugüne kadar hiç birtarafı dinleyerek hüküm vermedim. Ya öbür tarafta mahşer günü benden davacı olursa, Allah’ın huzurunda nasıl cevap verebilirim? Kıymetli yavrum, amacım kesinlikle sizi kırmak, incitmek değil. Ama...

Beni anladığınızı ümid ediyor, selam, sevgi ve saygılarımı sunuyorum.

Sabri Tandoğan

Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :