Sayın Esra Hanım,

8.8.2007 tarihli mailinizi aldım.

Kıymetli yavrum, birçok ülserli yakınım oldu. Hiç yüzükoyun yatan görmedim. İlk defa senden duyuyorum. Herhalde bu hazmı büsbütün zorlaştırır. Senin mide rahatsızlığının da daha çok psikolojik kökenli olduğuna inanıyorum yemek seçme, yemek beğenmeme adeti affedilir birşey değil. Bunu da midene atfediyorsun. Kusura bakma kızım, Köln’de Fenerbahçe Beşiktaş’a yenilseydi onu da midenden bilecektin. Şaka bir tarafa kıymetli yavrum, sen çok güzel manevi hasletlere sahipsin. Lütfen bu iki huyundan vazgeç. İstirham ediyorum. Biz Rana Hanım’la kırkdört yıl evli kaldık. Bir kere dahi yemek problem olmadı. Ne bulduysak onu yedik. Hem de iştahla, zevkle. Gün oldu en lüks lokantada karın doyurduk, gün oldu kuru ekmek yedik. Ama hepsini de aşkla, şevkle, heyecanla yedik. Kıymetli yavrum, nimete saygı göstermeyen manevi yolda bir adım da olsa ilerleyemez. Lütfen bu konuda hassas ve dikkatli olalım.

Seni çok seven, takdir eden babanın sözlerini dinleyeceğine inanıyor, selam, sevgi ve saygılarımı sunuyorum.

Sabri Tandoğan

Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :