Sizden Gelenler

 

subHeader_l

Konu : Cvp: Kişi elinden gelmeyen işi diline dolar
Gönderen : Sabri Tandoğan
Tarih : 8/12/2007 9:03:57 AM


Sayın Esra Hanım,


12.8.2007 tarihli mailinizi aldım.


Kıymetli yavrum, mailin bana eski edebiyatta meşhur bir şiiri hatırlattı.


 


“Onlar ki verir laf ile dünyaya nizamat


Bin türlü teseyyüf bulunur hanelerinde”


 


Bir de çok sevdiğim atasözü vardır:


 


“Kişi elinden gelmeyen işi diline dolar”


 


Hayat böyle yavrum. Başkalarına nasihat vermek kolaydır. Ama kendi nefsimizi terbiye etmek zor. İnsanlar da genellikle kolay olanı tercih ediyorlar. Gerekli gereksiz nasihat vermek de nefsimizin bir oyunu. Orada insan birkaç dakika için dahi olsa nefsinin zulmünden kurtuluyor. Başkalarına yardım ettiğini sanarak kendini aldatıyor. Olay bundan ibaret. Ama onlar bilmiyorlar ki söylediğimiz işi kendimiz yapamıyorsak, verdiğimiz nasihatı kendimiz uygulayamıyorsak bunun karşı tarafa hiçbir faydası olmayacağını hatta bizi küçük düşüreceğini, alay konusu yapacağını bir bilsek. Kendisi sigara içen bir anne, kendisi rakı içen bir baba çocuklarına siz sakın içmeyin diye nasihat ederse çocuklarının nazarında sadece komik olurlar. Onlaın tezi malum: “Ben yaptım, onlar yapmasın”. Ama gel gör ki senin yaptığını onlar da yaparlar. Rahmetli Münir Derman, “Sözü ile öğüt verene aldırış etmeyin, fiiliyle örnek olana değer verin” derdi. İşte böyle yavrum. Bazı kimseler nasihat verdiklerini sanarak kendilerini ne güzel aldatıyorlar. Fikret, bir şiirinde


 


“İnan Haluk, ezeli bir şifadır aldanmak”


 


diyordu.


Bir gün İmam-ı Azam Ebu Hanife Hazretlerine yanında çocuğuyla bir kadın gelir. “Efendim” der, “bizler dua istemeye geldik. Oğlum günlerdir ishal. Birkaç doktora gittim, hiçbir faydası olmadı. Çocuk günden güne sararıp soluyor. Bir dua buyurun da iyileşsin”. İmam-ı Azam Hazretleri çocuğa sorar, “yavrum, hayatta en çok ne yemeyi seviyorsun?”. O da “bal” diye cevap verir. “Ne zamanlar yiyorsun” der. “Her sabah” cevabını verir. Onun üzerine Hazret kadına döner, “Hanım” der, “şu kadar zaman sora gel”. Kadın biraz tedirgin çocuğu alır, uzaklaşır. O süre geçtikten sonra tekrar  gelir. hazret çocuğa döner, “Evladım” der, “bir süre bal yeme”. Çocuk başını sallar “olur amca” der. Bunun üzerine kadın patlar, “İlahi Hazret” der, “söyleyeceğin bir sözdü de niye bizi bu kadar beklettin? İlk gelişimizde söyleseydin ya”. Hazret, “Söyleyemezdim” der, “çünkü ben de her sabah bal yiyordum. Verdiğim süre içinde kendi nefsimi imtihan ettim. Acaba sabahları bal yemeden de yapabilir miyim diye kendimi denedim. Pekala oluyormuş, ondan sonra çocuğa söyledim. Eğer ilk geldiğiniz gün söyleseydim hiçbir faydası olmazdı. Çünkü o işi ben de yapıyordum. Bir kimse kendi yapmadığı bir işi başkalarına yap diye söylerse hiçbir netice alamaz. Sadece kendini aldatır, o kadar”.


Kıymetli yavrum aslında bu anektodu yedi milyar insanın bilmesinde büyük faydalar var. Kendi yapmadığımız, yapamadığımız bir işi başkalarına yaptırmaya kalkmak bizi sadece başkalarının gözünde küçültür, eğlence konusu yapar. Bu durumlara düşmeyelim. Allah cümlemizi esirgesin.


 


Selam, sevgi ve saygı ile.


Sabri Tandoğan


Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :

Kişi elinden gelmeyen işi diline dolar Yazan Esra
Cvp: Kişi elinden gelmeyen işi diline dolar Yazan Sabri Tandoğan

...::Bu yazıyı arkadaşına gönder::...

Geri Dön

 

[Ana Sayfa] [Sabri Tandoğan] [Kitapları] [Yazıları] [Röportajları] [Resim Albümü] [Sizden Gelenler] [Dosya Arşivi] [Arama] [İletişim]