Sayın Gültekin Temizel,
13.8.2007 tarihli mailinizi aldım.
Kıymetli yavrum, yüksek sesle konuşmanın çeşitli sakıncaları vardır. Bazan yüksek sesle konuşmak bencilliğin, egoizmin, nefsaniyetin göstergesi gibi olur. Onun arkasında çirkin bir benlik gizlidir. Yavaş sesle konuşmak efendiliktir, uygarlıktır, inceliktir, zarafettir, edeptir. “Allah yavaş sesle konuşanları sever”. “Sesinizi Peygamberin sesinden fazla yükseltmeyin”. Hucurat Suresindeki bu ayetler konuşma adabını bizlere gösteriyor. Allah Hazret-i Musa’yı firavunu Hakka davetle görevlendirirken “Ya Musa, firavunla konuşurken yumuşak ve tatlı söyle” buyurur. Bütün bunlar bize ne güzel bir derstir. Otobüste, dolmuşta, vapurda, trende yüksek sesle konuşmak, konuşmasını herkese dinletmek egoizminden başka nedir? İyi ama kardeşim, ben seni dinlemeye mecbur muyum? Geçen gün arkadaşlarla “Papaz’ın Bağı” na gitmiştik. Kapıdan girişte bir kimse köpeğiyle konuşuyor, ve ona “Herkes seni sevmek zorunda değil ki” diyordu. Ürperdim. Heyecanlandım. Ne güzel bir sözdü bu. Eve gelince defterime yazdım. Nasıl herkes bizi sevmek zorunda değilse yine herkes bizi dinlemek zorunda değil ki. Yüksek sesle konuşanlar toplumda daima kırık not alırlar. Sevilmezler, sayılmazlar, el üstünde tutulmazlar. Gittikleri yerde krallar gibi karşılanmazlar. Bu nedenlerle bu çirkin huydan vazgeçmek gerekir.
Selam, sevgi ve saygı ile.
Sabri Tandoğan
Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :
Allah yavaş sesle konuşanları sever Yazan Gültekin Temizel
Cvp: Allah yavaş sesle konuşanları sever Yazan Sabri Tandoğan