Sayın “İsimsiz”,
20.8.2007 tarihli mailinizi aldım.
Sevginin özünü, başlangıcını, büyüklüğünü, sonsuzluğunu ne kadar güzel anlatmışsın. Okurken ürperdim. Allah senden razı olsun. Bir hikayeyi hatırlattı bana bu mail. Sıcak bir yaz günü, caminin pencereleri açık. Hocaefendi bize vaaz ediyor. Yarın Hakka göçtüğümüz zaman bize neler sorulacak, uzun uzun bir bir anlatıyor. O sırada caminin önünden bir Allah dostu geçiyormuş. Dayanamıyor, “Hocaefendi” diyor, “Allah bu kadar çok şey sormaz, bir tek şey soracak, Ey kulum diyecek, Ben seninleyken, sen kiminleydin?” bu sözü ortaokul sıralarındayken bir dergide okumuştum. Aradan bunca yıl geçti, hiç unutamadım. Beni hep ürpertti, düşündürdü. “Ben seninleyken, sen kiminleydin?”
Bütün mesele her an Rabbimizle beraber olabilmek. Bir hristiyan mistiği Saint Ogüst harikulade güzel bir söz söylemiş: “Geliniz bir anımızı imanlı geçirelim” diyor. Bu söz beni yıllardır düşündürüyor, alıp götürüyor. Ne mutlu her zerreden zikredenin Allah olduğunu bilenlere.
Selam, sevgi ve saygı ile.
Sabri Tandoğan
Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :
Ben seninleyken, sen kiminleydin? Yazan İsimsiz
Cvp: Ben seninleyken, sen kiminleydin? Yazan Sabri Tandoğan