Sayın Mehmet Doğramacı,
24.8.2007 tarihli mailinizi aldım.
Efendim, susuzluktan çatlayan bir toprağa yağan rahmetin berketi ne ise sizin mailiniz de bizim gönlümüze öyle geldi. Allah sizden razı olsun. Bizi de lütfedip yanınıza aldınız ve o güzel, o muhteşem ziyafete götürdünüz. Hele Münir Bey’in annesi ve Münir Bey’in Odunpazarı camiindeki konuşmalarını anlatırken gözlerimden yaşlar geldi. Efendim, kabir ziyareti başlı başına muhteşem bir olay. Hele o ziyaret bazı velilerde karar kılınca insan sonsuz bir zevk ve heyecan içinde kalıyor. Ziyaret edilen kimseyle aramızda ruhi bir iritibat kurulunca bu zevk sonsuza ulaşıyor. Allah’ım bu anlatılması mümkün olmayan bir heyecan. İşte o zaman “An” kavramı yaşanıyor. Saint Ogüst “ Geliniz bir anımızı imanlı yaşayalım” diyordu. Bu söz beni bir ömür boyu titretti, ürpertti. Fazıl Hüsnü Dağlarca bir şiirinde
“Ve bir an yaşıyorum, bütün bir ömre bedel”
der. O anı yaşamak ne güzeldir. O anda insan beden kayıtlarından dünyanın hay-ı huyundan kurtuluyor. Sadece beyazın, mavinin ve yeşilin egemen olduğu bir alemde yaşıyor. Allah bunu bütün insan kardeşlerimize nasip etsin. Hiç unutmam yıllar önce dostlarla beraber Kastamonu’da Hacı Şaban-ı Veli Hazretlerini ziyarete gitmiştik. Kabr-i Şerife yaklaştıkça heyecanımız artıyordu. Kabrin yanına geldiğimiz zaman sanki biz bu dünyada değildik. Güzel, çok güzel, inanılmayacak kadar güzel bir alemdeydik. Bunca yıl geçti, o yaşanan anın güzelliğini hala unutamadım. İçim bembeyaz bir duyguyla dolar, ürperirim. Önemli olan efendim bu ziyaretlerde hayatın hay-ı huyundan, patırtı gürültüsünden kurtularak ziyaret ettiğimiz şahısla bir manevi irtibata geçebilmektir. Hayatta herşey öyle değil mi efendim? Viyana’da bir müzede Rembrandt’ın “Düşünen yaşlı adam” portresini seyrediyordum. Birden kendimden geçtim. Bambaşka bir dünyaya gittim. Tir tir titriyordum. Beethoven’in 9. senfonisini dinlerken de aynı hali defalarca yaşamıştım. Yunus’un mısralarını belki binlerce defa okudum. Her defasında aynı heyecanı duyuyorum. İnsanın kendi benliğinden taşarak bir güzelliği yaşaması ne güzel değil mi efendim?
Bu satırları yazarken bana bu erişilmez güzellikleri tekrar yaşattığınız için size binlerce, onbinlerce teşekkür ediyor, selam, sevgi ve saygılarımı sunuyorum.
Sabri Tandoğan
Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :
Geliniz, bir anımızı imanlı yaşayalım Yazan Mehmet Doğramacı
Cvp: Geliniz, bir anımızı imanlı yaşayalım Yazan Sabri Tandoğan