Sayın Hatice Hakeri,
27.8.2007 tarihli mailinizi aldım.
Efendim, baştan sona ihlas dolu, iman dolu gül kokan mailiniz beni ağlattı. Allah sizden razı olsun. Ne güzel yazmışsınız. Bu gece af gecesi, bu gece kurtuluş gecesi, bu gecede dargınlık, kırgınlık olmaz. Bu gece bir mü’minin bütün kainatı insanıyla, hayvanıyla, bitkisiyle, eşya ve cemadatıyla kucakladığı bir gecedir. Bu gecede yalnız sevgi vardır, bağış vardır, hoşgörü vardır. Ve bu gecede iman ile, aşk ile Allahüekber deyip secdeye kapanış vardır. Gelin bütün yeryüzü insanları el ele tutuşalım
“Gelin canlar, bir olalım”
diyeceğimiz bir gecedir. Bu gecede hepimiz hatalarımızdan sıyrılıp Allah’ın huzurunda birbirimizi bağışlayalım, el uzatalım. Bu gecede yalnız ilahi aşk terennüm edilsin. Bu gece bütün kalpler rahmet-i Rahman’la dolsun. İnsanız, hatalarımız oldu, kusurlarımız oldu, günahlarımız oldu. Hiçbirimiz masum değiliz. Derece derece hepimiz doğuşumuzdaki temizliğimizi kaybettik. Allah’dan uzaklaştık, kendimize kıydık, fıtratımızdaki temizliğe, beyazlığa, asalete ihanet ettik. Bu gecenin hürmetine ellerimizi açıp Allah’dan af dileyelim. İşe önce birbirimizi affetmekle başlayalım. Affetmek ne güzel bir duygu. İnsan o zaman sırtındaki yüklerden kurtuluyor, yeni doğmuş bir çocuk gibi oluyor. Ve bu kandil gecesinin sabahında ellerimizi açıp
“Yeniden başlasak, yeniden aşka
Hiçbirşey olmamış gibi, yeniden”
diyebilsek. Bu gece hepimiz için bütün kainat için bir “intibah” ve bir “inşirah” gecesi olabilse. Sabah ezanıyla beraber hayat yeniden başlasa.
Her gün takvimden bir yaprak kopuyor. Müstakbel yerimize her gün biraz daha yaklaşıyoruz. Niye orayı sevgilerle, dostluklarla, kardeşliklerle doldurmayalım. Niye O GÜN biz de Ömer Hayyam gibi
“Sevginle gireceğim toprağa
Sevginle çıkacağım topraktan”
diyebilelim. Bu mübarek gecenin hürmetine içimiz öyle arınsın, öyle temizlensin ki orada sevgiden, edepten, incelikten, hizmet aşkından başka birşey kalmasın. Ve insanlar el ele verdikleri zaman bütün günahları sonbahar yaprakları gibi dökülsün.
“Madem ki doldurmaya geldik testimizi
Gitmesin elimizde bomboş”
Artık, bu geceden sonra iç dünyamızda bir devrim olsun. Şu şunu dedi, bu bunu dedilerden kurtulalım. Yalnız aşkın sesini dinleyelim. Falancı bizi sevmiyormuş, falan bizi istemiyormuş, bunları bir yana bırakalım. O şahısları da içimizdeki ilahi aşkla kucaklayalım. O bizi sevmiyorsa biz onu sevelim. O bizi affetmiyorsa biz onu affedelim. “Din günü yaklaşıyor”. O gün hesaba çekilmeden önce biz kendimizi hesaba çekelim. Ve o gün içimize baktıkları zaman ilahi ekranda iç dünyamız bütün mevcudata gösterildiği zaman orada edepten, incelikten, tevazuudan, saygıdan hizmet aşkından, sabır, şükür ve kanaatten başka birşey olmasın. Ne olur o an gözlerimizin önünden gitmesin.
“Ne olur kirlenmeseydik, temiz kalsaydık
Dünyanın aldatıcı renklerinden soyunsaydık
Ah! Güvercinler gibi böyle saf,
Şadırvanlarda kanat çırpsaydık”
Aziz dost, iyi ki bu maili gönderdin. Bizleri de maneviyatın semalarında uçurdun. Ne kadar teşekkür etsek azdır. Allah razı olsun. Sitemize zenginlik, güzellik, huzur ve mutluluk getirecek yeni maillerini bekliyor, selam, sevgi ve saygılarımı sunuyorum.
Sabri Tandoğan
Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :
Bu gecenin hürmetine Yazan Hatice Hakeri
Cvp: Bu gecenin hürmetine Yazan Sabri Tandoğan