Sayın Nuriye Çelen,
2.9.2007 tarihli mailinizi aldım.
Peygamber Efendimizin de buyurdukları gibi istişare çok önemli bir olaydır. Çünkü çocukluğumuzdan beri işitiriz “sen bin bilsen bile yine de bir bilene danış” derler. Bir insanın hayatta herşeyi bilmesine imkan yoktur. Bazan en iyi bildiğimizi sandığımız meselelerde bile yanılabilir, hata edebiliriz. Bugüne kadar istişareden kim ne kaybetmiş ki? Bence aklı başında, efendi, kamil insanlarla istişare etmekte çok büyük yararlar vardır. Aman dikkatli olalım, bizlere verilen, önümüze çıkarılan bu hazineden imkan nispetinde yararlanalım. Yüce Peygamberimiz istişare edin emrini verirken istişare edecğiniz insan emin bir kimse olmalıdır buyuruyor. Yani itimad edilen, inanılan, güvenilen bir kimse. Bu nedenle istişare edeceğimiz kimseyi de çok dikkatle seçmemiz grekiyor. Bir söz vardır: “Körler körlere yol gösterirse ikisi de kendisini uçurumda bulur” derler. Aman dikkatli olalım eskiden beri tekrarlanan bir darb-ı mesel vardır:
“Kendisi muhtaç bir himmet dide
Nereye kaldı ki gayrıya himmet ede”
Bu duruma düşmeyelim. Bazı kimseler kendileri gidecekleri yolu bilemezken size nasıl yol gösterecekler?
Durum böyle yavrum. Allah, cümlemize iman ile çene kapamayı nasip etsin. Selam, sevgi ve saygı ile.
Sabri Tandoğan
Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :
Bin bilsen bile, bir bilene danış Yazan Nuriye Çelen
Cvp: Bin bilsen bile, bir bilene danış Yazan Sabri Tandoğan