Sayın Nurdan Hanım,
4.9.2007 tarihli mailinizi aldım.
Kıymetli yavrum, mailini memnuniyetle okudum. Ne güzel yazmışsın. Hayatın, varoluşun ne güzel özetini yapmışsın. Seni yürekten kutlarım. Yalnız burda çok ince bir nokta var. Yalnız güzel söylemek, güzel yazmak yetmiyor. Aynı zamanda adına hayat denilen şu binbir türlü ihtirasların çarpıştığı patırtı, gürültü, toz duman içinde herşeye rağmen madde ile mana, ruh ile beden, toplumsal hayatla bireysel hayat, dünya ile ahiret arasında bir denge kurarak, bir muvazene sağlarak tertemiz, pırıl pırıl mutluluk içinde, huzur içinde yaşayabilmek. Acaba bu mümkün mü? Mümkün ya, neden olmasın. Bu güzel hayatı yaşayan nice güzel insanlar var. Kadınların içinde de, erkeklerin içinde de, gençlerin içinde de, yaşlıların içinde de. Mes’ele kendi dünyamızı kurabilmek, şu şunu yapmış, bu bunu demiş gürültülerinin içinden bir güzellik buketi çıkarabilmek. Sizin bu işi yapacağınıza, bütün zorlukların üstesinden geleceğinize kalben inanıyorum. Ve bunun için dua ediyorum.
Selam, sevgi ve saygı ile.
Sabri Tandoğan
Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :
Bekleyen derviş, muradına ermiş Yazan Nurdan
Cvp: Bekleyen derviş, muradına ermiş Yazan Sabri Tandoğan