Sayın Esra Hanım,

4.9.2007 tarihli mailinizi aldım.

Kıymetli yavrum, hayatının hangi dönemini yaşarsan yaşa, güzel sanatlarla ilgini kesme. Müzik, resim, edebiyat, şiir insan hayatına renk katan, ışık katan, güzellik katan unsurlar. Lütfen ara verme. Mümkün olduğu kadar fiilen uğraşmaya çalış. Resmi niye bıraktın? Çok hata etmişsin. Resmin insana kazandırdığı öyle güzellikler var ki anlatmaya sayfalar yetmez. Klasik müziği sürekli dinle. Hem klasik batı müziği, hem klasik Türk müziği. Bach’ın, Beethoven’in, Mendelsson’un yanında Itri, Dede Efendi, Üçüncü Selim, Hammamizade, Neveser Kökdeş gibi Türk sanatkarlarını da dinle. Mümkün olduğu kadar her gün günlük tutmaya çalış. Dikkatini çeken, seni düşündüren, seni ürperten, seni duygulandıran herşeyi not al. Ve güzel şiirler yaz. Güzel şiirleri ezberle. Bugün genci ihtiyarı hemen herkes hafıza kaybından şikayetçi. Eğer onlar Yahya Kemal’den, Ahmet Haşim’den, Kemalettin Kamu’dan, Necip Fazıl’dan, Nazım Hikmet’ten, Gülten Akın’dan, Cahit Sıtkı Tarancı’dan, Cahit Külebi’den şiirler ezberleselerdi ve onları gerek kendilerine gerek yakınlarına sık sık okusalardı bu şikayetleri olmazdı.

Kıymetli yavrum, güzel, çok güzel, inanılmayacak kadar güzel bir dünyada yaşıyoruz. Sanki biz yeryüzünde değil, bir cennetteyiz. Doğayı sev, ağaçları, çiçekleri, kuşları, kelebekleri, gökyüzünü, yıldızları, bulutları sev. Delice sev. Kainattaki her zerreyle (tek istisna olmadan insan, hayvan, bitki, eşya ve cemadat) barış ve biliş içinde ol. Ben, bulaşık yıkarken bazan yıkadığım tabakları, bardakları öperim, severim, okşarım. Onları çok sevdiğimi söylerim. Aynı şeyi gardıropdaki giysilerime yapıyorum. Bazan tişörtlerimle çik to çik yaparım. Kravatlarıma ilan-ı aşk ederim. Yeryüzündeki her zerre o büyük sevgiliden bir nişane değil mi? Sen de öyle yap. Bütün kainatla barış içinde ol. Yunus Emre

“Her biriyle bile gör”

diyordu.

İşte böyle yavrum. Hayatı o kadar güzel yaşayalım ki sade şiir okumakla, şiir yazmakla kalmayalım, kendi hayatımız da bir şiir olsun...

Selam, sevgi ve saygı ile.

Sabri Tandoğan

Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :