Sizden Gelenler

 

subHeader_l

Konu : Cvp: “Kalmasın Allah’ım alemde, hiçbir hakikat nihan”
Gönderen : Sabri Tandoğan
Tarih : 9/5/2007 7:32:33 AM


Sayın Sami Melih Bey,


5.9.2007 tarihli mailinizi aldım.


Kıymetli yavrum, ilmin kıymetini anlatmak bakımından alıntı yaptığın anektod gerçekten ibret verici, düşündürücü. Yalnız yanlış anlaşılmalara sebebiyet vermemesi için ben de bildiklerimi, gördüklerimi anlatmak durumundayım. Yanlış bir anlayışa ve yanlış bir uygulamaya sebebiyet vermemesi için bunları söylemeye mecburum. Aksi takdirde yarın Allah indinde sorumlu olurum.


Önce o üç imamın görüşü daha doğru, daha gerçekçi, daha bilimsel.


Son araştırmalara göre evde beslenen  köpekler ister istemez salyalarını çıkarıyorlar, tüylerini döküyorlar. Burada o zavallı köpeklerin bir kabahatı yok. Onun doğası böyle. Ne yapsın. Burada önemli olan evin içine türü ne olursa olsun köpek sokmamak. Mesela şehir dışında bir çiftlikte oturuyoruz. Bekçi olarak, muhafız olarak bir köpek almayalım mı? Evet, alalım ama onu eve sokmayalım. Çiftliğin bir köşesinde klübe yapalım, orda yatıp kalksın. Yemeğini orda yesin. Çünkü o köpeğin iradesi dışında dökülen kıllar insanlara zarar veriyor. Ya kanser yapıyor, ya da karaciğer kisti yapıyor. Uzun yıllar önceydi. Çalıştığım yerde hanımefendi bir kadın vardı. Görgülü, saygılı, edepli, hassas, ince ruhlu, kültürlü bir hanımefendi idi. Kızıyla beraber yaşıyorlardı. Kızı, bir gün evlendi. Damat bey, eve içgüveyi olarak girdi. O hanımefendi yıllar önce eşinden ayrılmış, dikkat ve itina ile kızını yetiştirmişti. Kızı üniversiteyi bitirdikten sonra evlendi. Damat bey kısa bir zaman sonra bir öneri getirdi. Evde köpek beslemek istiyordu. Tabi ana kız kabul etmediler, üzüldüler, müteesir oldular. Fakat eve iç güveyi giren damat ısrar ediyordu. Bu ısrar bir süre sonra tehdide  dönüştü. “Eğer” dedi, “bu eve köpek girmezse ben çıkar giderim, ayrılırız”. Anne günlerce ağladı, ıstırap çekti ve sonunda benim yuvam yıkıldı, genç yaşta dul kaldım, kızım da aynı akibeti yaşamasın diye hiç istemediği halde evet demek durumunda kaldı. Eve köpek girdi. Damat bey sevinçten uçuyordu. Fakat bir süre sonra hastalandı. Köpeğin kılından karaciğer kisti olmuştu. Doktorlar ameliyattan başka çare yok diyorlardı. İster istemez bıçağın altına yattı. Ameliyat oldu. Yalnız kurtuluş sevinci kısa sürdü. Bir süre sonra kist yeniden oluştu. Doktorlar yeniden ameliyattan başka çare yok dediler. Meğer karaciğer kisti iki çeşit oluyormuş: Birincisinde bir kere ameliyat oluyorsun, kurtuluyorsun, ikincisinde her sene yeniden ameliyat gerekiyor. Bu benim sözüm değil. Tıbbın, bilimin sözü. Bu şartlar altında evde köpek beslemek bence bir cinayetten farksız. Eğer üç büyük imam Hanefi, Şafii, Hanbeli Hazretleri “eve köpek alınmaz” demişlerse bilimsel bir gerçeği anlatmışlar. Belki manevi gözle işin iç yüzünü görmüşler. Burada Maliki Hazretleri yanılgıya düşmüş. Köpeği muhafız olarak kullanmak başka iş, onu eve almak başka bir iş. Ayrıca köpek beslenen evlerde hiç de hoş olmayan bir koku oluyor. Allah’ın hikmeti, köpeklerden öyle bir koku çıkıyor. Ayrıyeten bir arkadaşım anlatmıştı. Ufak çocuk var evde, ona arkadaş olsun diye eve bir köpek alıyorlar. Bir gün bu küçük çocuk afedersiniz tuvalete gidiyor, kakasını yapıyor. Yalnız kaka dışta kalıyor. Arkadaşım görmüş, evin köpeği tuvaletin önünden geçerken giriyor, ve kakayı yiyor. Bütün bunlar birşey ifade ediyor mu? Artık karar sizlerin.


Sevgili dost, bu sözlerimle inşallah sizi kırmamışımdır. Bir şairimiz


 


“Kalmasın Allahım alemde, hiçbir hakikat nihan”


 


diyor. Ben de gerçeği söylemek için bunları yazdım.


Yeni maillerini bekler, selam,  sevgi ve saygılarımı sunarım.


Sabri Tandoğan


Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :

“Kalmasın Allah’ım alemde, hiçbir hakikat nihan” Yazan Sami Melih
Cvp: “Kalmasın Allah’ım alemde, hiçbir hakikat nihan” Yazan Sabri Tandoğan

...::Bu yazıyı arkadaşına gönder::...

Geri Dön

 

[Ana Sayfa] [Sabri Tandoğan] [Kitapları] [Yazıları] [Röportajları] [Resim Albümü] [Sizden Gelenler] [Dosya Arşivi] [Arama] [İletişim]