Efendim,

Günlerdir sik sik Münir Derman Hazretlerininin ses bandini dinliyorum.Ve her dinledigimde agladigim bir  bölümü aktarmak istiyorum..

Hasan Basri Hazretleri her hafta Bagdat'ta Basra'da sohbet edermis..Manadan anlayan gönül ehli  oldukça sevke gelir konusur, manadan anlayan olmayinca da hiç konusmazmis.Yine böyle bir sohbete memleketin bütün büyükleri gelmisler.Hasan Basri Hazretleri kürsüye çikmis ama  bir türlü konusmuyormus. Cemaatten birisi; efendim buyursaniza , kabilenin beyleri hepsi sizi dinlemeye geldiler deyince. Hasan Basri Hazretleri :"surda  duvarin arkasinda ki ihtiyar kadin geldi mi?" diye sormus."Gelmedi efendim "demisler." Ders yapmayacagim o zaman "demis. "Zira ben bir fil için hazirladigim lokmayi karincanin agzina nasil sigdirabilirim "demis ve kürsüden indigi gibi gitmis.

Diregin arkasinda her zaman dinlemeye gelen Hazreti Rabia imis.

Efendim.

Diregin arkasindaki ihtiyar kadin. Agliyorum.En büyük kadin evliya olarak bilinen Rabia-tül Adeviye imis. Bu dinleyis edebini gözümde canlandirdim, iki muhteremin aralarinda ki Allah yakinligini idrak ettim ve o muhtesem birliktelige gipta ettim efendim. O yok diye sohbet etmiyor nasil bir (insani )anlayy?,  nasil bir kyymete ( ilme) sahip çikistir . 

Efendim,

Bu muhtesem beraberlik hakkinda siz neler anlatirsiniz bizlere.

Sonsuz hürmetlerimle........

Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :