Degerli büyügüm, Sayın Yasar Gönen'in sordugu soru ve sizin vermis oldugunuz cevap, benim de birkac gündür düsündügüm ve siz degerli büyügüme sormak istedigim bir konuydu. Efendim, gectigimiz cumartesi gecesi cok sevdigimiz bir ailenin kızlarının dügününe davetli idik. Damat, Genetik Mühendisi Fransız bir gencti. Kızın ailesi, önce bu evlilige müsaade vermemisler,ama kızlarının mutlulugu icin aile arasında güzel bir dügün yapıldı. Bizim yanımıza gelip,geleneklerimize göre büyüklerin ellerini öptüler. Damat, ögrendigi birkac cümle ile "Ben mutlu, siz mutlu" diyen , gülec yüzlü bir gencti. Gencler eglendiler,gecenin ilerleyen saatlerinde gelin hanım masalarından kalkıp, bize yakın olan aiesinin masasına gelip,babasının kulagına birseyler söyledi,babası da tebessümle, olur diye cevap verdi.Bizim aklımıza, yoruldular kalkmak icin izin istiyorlar düsüncesi geldi. Megerse ,damat cok terlediginden ,kayınpederinden ceketini cıkarabilir miyim iznini almak icin göndermis gelin hanımı! Efendim,inanın esimle bizim gözlerimiz doldu.Bu nasıl bir edepti? Nasıl bir yetisme tarzıy dı?Damadın,ne hristiyan olusu, ne de Fransız olusu kalmıstı, gönlümüzde. Müslüman-hristiyan, Türk-yabancı evliligi konusunda , siz degerli büyügümle konusmak istiyordum.Sonra eve geldik,rahmetli Dr.Münir Derman hocanın vaazını dinledik , ailece. Rahmetli Derman hoca, vaazında söyle bir cümle söylüyordu. "Ben cok Avrupa memleketi gezdim. Oralarda,yaslanıp ta yüzü güzel olan bir gavur hanım görmedim.Ama, bizim memlekette basını seccadeye koyan bir kadın gittikce güzellesir, gittikce güzellesir,yaslanınca nurlu olur." demislerdi.Cevap,bu vaazda gizliydi, ama hristiyan damadın edebi de bizi cok etkilemisti. Degerli büyügüm, sayın Yasar Gönen bey sagolsunlar iyiki de bu soruyu sormuslar,vesile oldular. Bu konudaki görüsleriniz icin simdiden tesekkür eder, ellerinizden hürmetle öperim efendim.

Ayla Belen.

Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :