Sayın Özden Çİçek,
26 Mart 2006 tarihli mailinizi aldım. Göndermek lütfunda bulunduğunuz ilahiyi ben de çok severim. Bazen rahmetli Rana Hanımla beraber söylerdik. O da çok severdi. Öyle günlerim olur ki, bu mısra dilimde vird olur, hep tekrarlar dururum. Uyan gel gözlerim, gafletten uyan. Keşke yeryüzündeki bütün insan kardeşlerimiz bu mısraı günün muhtelif saatlerinde tekrarlasalar. Ama duya duya, hissede hissede. Öyle mısralar vardır ki bir ömür boyu tekrarlanır, yine de ona doyulmaz. Mesela çocukluk günlerimden beri Yunus'un öyle tekrarladığım mısraları vardır.
"Benim bir karıncaya ulu nazarım vardır."
"Dağ ne kadar yüce olsa, yol onun üstünden aşar."
"Hiç kimse bilmez bizi biz ne işin içindeyiz."
"Her dem taze doğarız, bizden kim usanası."
"Aşk gelicek cümle eksikler biter."
"Sevelim, sevilelim, dünya kimseye kalmaz."
"Ölümden ne korkarsın, korkma ebedi varsın."
"Ölenler hayvanmış, aşıklar ölmez."
"Mal sahibi, mülk sahibi, hani bunun ilk sahibi, mal da yalan mülk de yalan, var biraz da sen oyalan."
"Yaradılanı hoşgör, Yaradan'dan ötürü."
"Seni deli eden şey, yine sendedir sende."
Ve bunun gibi daha nice mısralar. İnanın Özden Hanım bunları bir ömür boyu binlerce defa tekrarlamama rağmen bir türlü doyamıyorum. Her söyleyişimde ayrı bir tat, ayrı bir güzellik buluyorum. Size ve aileniz fertlerine selam, sevgi ve saygıların hiç bitmeyecek olanı ile...
Sabri Tandoğan
Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :
Dinliyorum bugün Yazan Özden Çiçek
Cvp: Dinliyorum bugün Yazan Sabri Tandoğan