Sayın “”

12.9.2007 tarihli mailiniz aldım.

Kıymetli yavrum, bilmiyoruz belki Allah senin vasıtanla o şahsı iyiye, güzele, büyük ve yüce olana götürecek. Belki görevlisin. Önce bir şansını dene. Ona içine ferahlık verecek güzel hikayeler anlat. Güzel sözler söyle. Hayatını daha iyiye, daha güzele götürmesi için yol göster. Belki bu senin için de onun için de hayırlı olacak. Eğer ondan sıkılıyorsan, eğer ona faydalı olamıyorsan ince taktiklerle kurtuluş yollarını ara. Mesela ben şöyle yapardım. Ne desem kulağından içeri girmiyor, istiyor ki hep malayani konuşulsun, dedikodu yapılsın. Hemen kalkardım, ona Rilke’den, Geothe’den, Shakespeare’den parçalar okurdum. Veya Bach’tan, Beethoven’den, Mendelsson’dan eserler dinletirdim. Birden bire aşka gelir, büyük bir çeviklikle ayağa kalkar “Bana müsaade kardeşim” derdi. Ben de ondan aşağı olmayan bir çeviklikle çabuk çabuk “güle güle kardeşim, güle güle kardeşim” derdim, böylece maç biterdi. Tabi düşünülürse daha nice taktikler bulunabilir. Bu nedenle nasıl hareket edileceğini artık benden daha iyi biliyorsun. Söyleyeceklerim bu kadar.

Selam, sevgi ve saygı ile.

Sabri Tandoğan

Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :