Sayın Çiğdem Seçkin Gürel,
14.9.2007 tarihli mailinizi aldım.
Kıymetli yavrum, gönderdiğin maili okumaya doyamadım. Ne kadar içten, ne kadar samimi. O güzeller güzeli insanın, Veysel Karani Hazretlerinin örneği olmayan inceliklerini ne güzel belirtmişsin. Veysel Karani Hazretleri Peygamber aşkının ne güzel, ne eşi bulunmaz bir örneğiydi. İsminin anılışı beni herzaman duygulandırmış, ürpertmiştir. Allah’ım o ne büyük bağlılık, o ne muhteşem aşk. Allah mana aleminde görmeyi, ellerinden öpmeyi nasip etsin. Gerçekten verebilmek,manen ve maddeten verebilmek ne güzel bir olaydır. İnsan verdikçe güzelleşir. İnsan verdikçe arılaşır, durulaşır, büyür ve yücelir. Verişte öyle bir sır var ki insan verdikçe daha güzelleşiyor, daha mutlu, daha huzurlu oluyor. Yıllarca önce bir kitap görmüştüm. “Paylaşmak ki o en güzel”. Aradan kaç yıl geçti bilmiyorum, ama o kitabın ismini bir mısra gibi dilimden düşürmüyorum. Allah bizleri de, bütün insan kardeşlerimizi de veren, verebilen, o hazzı duyabilen kullarından eylesin. Bu güzel hazzı ve mutluluğu duymayanlara da duyursun.
Selam, sevgi ve saygı ile.
Sabri Tandoğan