Sayın Hüsniye Temizel,

18.9.2007 tarihli mailinizi aldım.

Kıymetli yavrum, yalan bütün kötülüklerin anasıdır. Peygamber Efendimiz “Helak olacağınızı bilseniz bile yine de yalan söylemeyiniz” buyuruyor. Yalan, insanı ruhen ve bedenen felakete götürüyor. Beyin üzerinde çalışmalar yapan bilim adamları söylenen birtek yalanın dahi beyinde büyük tahribat yaptığını söylüyorlar. Beynin sistemi bozuluyormuş. Bir yalan ister istemez yanında başka yalanları da getiriyor. Ve böylece bir silsile halinde uzayıp gidiyor. Oysa bizim doğru düşünebilmek, doğru yaşayabilmek için fıtratın kanunlarına göre hareket etmemiz gerekiyor. Fıtratımız bizden hangi şartlarda olursa olsun temiz, düzgün, efendice hareket etmemizi istiyor. Bir gün nasıl olsa toz duman dağılınca atlı kim, yaya kim ortaya çıkacak. Bir atasözü vardır: “Yalancının mumu yatsıya kadar yanar” derler. Nasıl olsa günün birinde ortaya çıkacak bir durum için şimdiden maddi ve manevi hayatımızı rizikoya sokmak akıllıca bir iş sayılır mı?

Bütün bunlar gözönüne alındığında vebadan kaçar gibi yalandan kaçmamız gerekir. Unutmayalım bu toprakların üstü olduğu gibi, altı da var. Şimdiden onu berbad etmeyelim. Tertemiz, beyaz güller gibi bir hayatımız olsun ki mana alemine göçtüğümüz zaman çeşitli azaplara düçar olmayalım. Dünyamız cennet gibi olsun ki ahiretimiz de ona benzesin. Her yalan söyleyen bilir ki, müşahede etmiştir ki yalandan sonra ağzında bir acıma, genel durumunda bir tatsızlık başlar. Kolu, kanadı kırılmış gibidir. Fenerbahçe taraftarı gibi başı önde staddan ayrılır. Bu durum rüyalarına da sirayet eder. Bazan tatsız, tuzsuz, bazan korkunç rüyalar görür. Bazan bağırır, bazan ıstıraplı sesler çıkarır. Çünkü söylediği yalanla dengesi bozulmuştur. Üstüne bir  halsizlik çöker. Söylediği sözler başkaları tarafından şüphe ile karşılanır. Bunu insanlar bakışlarıyla belli ederler. Hal diliyle ben sana güvenmiyorum derler. Bu onurlu bir insan için ne kadar acıdır. Allah cümlemizi bu gibi durumlardan korusun.

Selam, sevgi ve saygı ile.

Sabri Tandoğan

Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :