Hayırlı sabahlar çok sevgili büyüğüm ve değerli gönül dostları,

İnşallah bu güzel Ramazan ayı hepimiz için yepyeni hayırlara, af ve mağfiretlere vesile olur.

Efendim bir büyüğün yazısında Yüce Rabbimizin affediciliği sonsuz bir denize, gelmiş geçmiş bütün insanların hatalarının, günahlarının toplamı da o denizin üzerindeki bir adadaki bir ağacın dalına konan bir güvercinin gagasındaki yem tanesine benzetiliyordu.

Yüce Rabbimiz o kadar bağışlayıcı ki ve hatta bağışlamayı o kadar çok seviyor ve özellikle istiyor ki Resulullah Efendimiz “Eğer” diyorlar “sizler hiç hata etmeyecek olsaydınız, Allah sizleri giderirdi de, yerinize hata edecek ama sonra hatasını farkederek af dileyecek, tövbe edecek ümmetler getirirdi”.

Sevgili büyüğüm, içinde bulunduğumuz bu güzel feyiz kaynağı günler de bizler için ne güzel fırsatlar sunuyor değil mi? Güzel Ramazan’ın her saniyesi adeta içinde her tarafından gül kokulu, sıcak tazyikli sular fışkıran bir temizlenme odasına benziyor. Böyle bir yere girip de kirli çıkmak mümkün mü? Önemli olan bunu yürekten istemek ve ne kadar kirli de olsa arınacağına yürekten inanmak, olur olmaz endişesi, şüphesi duymamak. Yüce Rabbimiz Kur’an-ı Kerim’de “Allah’dan ancak kafir olanlar ümidini keserler” buyuruyorlar çünkü. Hiç şüphesiz affedilmeyi ummak için affedici de olmamız isteniyor bizden. Resullullah Efendimiz “Kendiniz için istediğinizi başkaları için de istemedikçe tam iman etmiş olmazsınız” buyruğuyla açıyor bize arınmanın kapılarını...

Herzaman olduğu gibi, bu rahmet günlerinin de apayrı bereketleriyle arı, duru, renk dolu, ışık dolu olarak adeta yeniden doğmuşcasına, yüklerden kurtulmuş olarak yepyeni güzelliklere koşmayı kim istemez ki, ve bundan kim umudunu kesebilir ki...

Hepinize huzur dolu, rahmet dolu, ümit dolu yeni bir günden sonsuz selamlar, saygılar ve sevgilerle...

Çiğdem Seçkin Gürel

Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :