Sayın E.B.,

24.9.2007 tarihli mailinizi aldım.

Kıymetli yavrum, mailinde sorduğun beş bölüm var. Kısmet olursa bunları cevaplandıralım.

1-)  Tasavvufta bir kural vardır “Söylenen söz vücut bulur”  diye. O nedenle daima hayır sözler konuşmalı, hayır dileklerde bulunmalı, hayır dua etmelidir. Kainatın Efendisi, “Ya hayır söyle yahut sus” buyuruyor.

Sahur programında işittiğiniz doğrudur. Bence öbür türlü dua etmek yanlış ve tehlikelidir. Allah’dan daima iyiyi, güzeli, hayırlıyı dileyelim. Sonra bunu günlük hayatımıza geçirelim. Evde, dışarıda, işyerinde, çarşıda, pazarda daima hayır söyleyelim, hayır konuşalım. Negatif sözler söylemek gerekiyorsa o zaman susalım. Eski İstanbul terbiyesinde “ışık için yangın imajını hatıra getiriyor diye “yak” ve “söndür” kelimeleri kullanılmazdı. “Işığı uyandır” ve “ışığı dinlendir” denilirdi. İnsan ruhu öyle ince, öyle hassas ki kelimelerden bile incinebiliyor. Bu nedenle hayatımızın her yönünde nerede, ne zaman, kiminle konuşursak konuşalım daima edepli, saygılı olalım ve hep pozitifi konuşalım. Negatif ne dilimize, ne gönlümüze yaklaşamasın.

2-) Sevgili yavrum, hayat olayları masa başında, kağıt üzerinde düşünüldüğü gibi olmuyor. Hayat binbir sırla, binbir meçhulle, binbir gizlilikle dolu. Geleceğin neler getireceğini bilemiyoruz. İstediklerimizin bizim menfaatimize olduğu ne malum. Belki bazı isteklerimiz bize felaket getirecek. Bu nedenle herşeyin hayırlısını istemek daha doğru. Mesela Fenerbahçe bir maçta güzel oynuyor. Taraftarlarını sevindiriyor. Hemen arkasından rezil, kepaze bir maç çıkarıyor, taraftarlarını kan kusturuyor. Çünkü et gibi bir antrnörleri var. Şahsiyeti olmayan, sözünü dinletemeyen, gölge bir kimse. Futbolcular alabildiğine şımarık, ruhsuz, küstah, terbiyesiz insanlar. Böyle bir takımın taraftarı falan maçta takımım galip gelsin diyemiyor. Çünkü hemen akabinde burnundan fitil fitil geleceğini biliyor. Hayırlısı demek daha iyi değil mi? Hiç kimse güzelliğine bakarak bir kızla evleniyor. Bir süre sonra kadının şımarıklığı, saygısızlığı, küstahlığı o hale geliyor ki adam intiharı düşünüyor. Bu örnekleri binlerce, onbinlerce çoğaltabiliriz. Son yılların yılbaşı büyük ikramiyesini kazananlarının hepsi hapishanede. Herkesin gücünün üstünde olduğu para o şahıslara sadece dert, çile ve ıstırap getirmiş. Neye yarar? Sevgili yavrum, isteklerimiz bize neler getirecek bilemiyoruz. Şu anda Fenerbahçe ligde 9. durumda. Ama bu ne yöneticilerin, ne futbolcuların umurunda bile değil. Taraftar ağlıyor, uykusuz kalıyor, yaşama sevincini kaybediyor. Ama onlar hala omuz silkiyor, ukalaca laflar ediyorlar. Aman yavrum, hayat yolunda çok dikkatli olalım. Bir gün bir veliye sorarlar, hayattan en büyük isteğiniz nedir? Veli zat edeple başını öne eğer, “Ne isteği” der, “ben henüz Allah’ın verdiklerne layık olamadım ki, dahasını isteyeyim. Ben acaba yediğim yemeğe layık mıyım, giydiğim elbiseye layık mıyım, oturduğum eve, yattığım yatağa layık mıyım, ben acaba aileme, akrabalarıma dostlarımakomşularıma, arkadaşlarıma layık mıyım?” Hazret-i Ömer, gece yatarken “Ya Ömer, bugün Allah için ne yaptın?” dermiş. Resulullah Efendimiz, gece yatarken “Allah’ım beni bir an, bir andan da kısa bir zaman, nefsime bırakma” buyururmuş. Ben de naçizane Allah’ın verdiklerine bakıyorum. Kendimi hiçbirine layık göremiyorum. Bu durumda ne isteyebilirim? Sevgili yavrum, bu istek bahsi fevkalade hassas, ince bir konu. Gelin biz hayırda karar kılalım, herşeyin hayırlısını isteyelim.

3-) Resim yapma kararı hoşuma gitti. Güzel bir meşgale. Çok faydalı olur. Önce desen çizmekle işe başla. Etrafında gördüğün herşey senin için konu olabilir. Katiyyen iddialı olma, kimseye de bahsetme.  Biri görür, dudak büker, senin hassas kalbini incitebilir. Biz resim yaparken kimseyle yarışmayacağız. Tek düşüncemiz sadece hoşça vakit geçirmek olacak. Aynı şeyi yazı yazmak, günlük tutmak, şiir için de düşünebiliriz. Keza bir enstrüman çalmak ne güzel, ne dinlendirici bir uğraştır.

4-) Kıymetli yavrum, bahsettiğin insan değerli bir insan, yazdığı yazı, söylediği söz faydalı olacak bir kimse. Onu takip etmende yarar olacağı kanaatindeyim.

5-) Beraber görüşmemizde hiçbr sakınca yok. Ne zaman istersen telefonla görüşelim, bir mekan, ve bir zaman tesbit edelim. Allah’ın izniyle görüşelim.

Selam, sevgi ve saygı ile.

Sabri Tandoğan

Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :