Selamun Aleyküm

Rabbimiz, Kuran'da “İnsanı  önce en güzel biçimde yarattık , sonra onu aşağıların aşağısına döndürdük”  buyuruyor.Dolayısıyla insanı fıtratı itbarıyla en güzeli ve en çirkini kendi yapısında bulunduran bir varlıktır.

Bu konuda  Mevlana şöyle söyler:

“Yaratıklar üç kısma ayrılır: Birincisi meleklerdir. Bunlar sırf akıldır. İbadet, kulluk ve zikir yaratılışlarında vardır. Onların besini ve yiyecekleri budur, bununla yaşarlar, onlar şehvetten sıyrılmış, temizlenmiştir.  İbadette bulunsa dahi bunu ibadetten saymazlar; çünkü bu onun yaratılışı icabıdır. Esasen onsuz yaşayamaz.

İkincisi hayvanlar sınıfıdır. Bunlar sırf şehvettir. Kötülükten kendilerini alıkoyan akılları yoktur ve üzerine teklif vâki olmamıştır.

Üçüncüsü akıl ve şehvetten mürekkep olan zavallı insandır. Yarısı melek, yarısı şehvet; yarısı yılan yarısı balık. Balık olan tarafı onu suya çekiyor, yılan olan tarafı toprağa. Bu iki kutup birbiriyle keşmekeş içindedir.

Melaike bilgisiyle, hayvanat bilgisizliğiyle kurtuldu. İnsanoğlu bu ikisi arasında keşmekeşte kaldı.İnsanların bazısı o kadar akla uydular ki tamamen melekleştiler, sırf nur oldular. Bunlar nebiler ve velilerdir. Bazı insanlar ise, şehvet, onların akıllarına galip geldiğinden tamamen hayvanlaşmışlardır.”

Her insan yaratıldığı çamur gibi elastikidir.Hem melekleşme,hem hayvanlaşma fıtratı vardır, hangi yönde çalışırsa ve yaşarsa o yönde gelişir ve vucud bulur .İnsanı kamil de olabilir,hayvandan  aşağıda .İnsanı kamil olmanın yolu ise basamak basamak çok zor ve çetin mücadelerle olur. İlk basamak ise kendini bütün kibir,gurur ve beğenmeden arındırmaktır.Bu birinci basamağı çıkan insan diğer basamakları daha kolay çıkar ve bunun için ilahi yardımlar alır.Bu ilk basamak çok uzun ve çok dikkat isteyen bir yokuştur,çünkü nefis her zaman beğenilmeyi ister.En tehlikeli kendini beğenme ise insanın basamakları çıktıktan sonra kendini yüksekte görmesidir.Çok insan kendini zirvedeyken yeniden en aşağılarda bulmuştur.Tıpkı şeytan gibi.İnsan tevazuyu üzerinden hiç çıkarmadığı bir elbise  yapmalıdır.Ta ki mezarda üzerine kefen oluncaya kadar.Tevazuya bürünen kişi aslında farkında olmasa bile Allah'a dost olmuştur.O en güzel ve en büyük dosta.

Selamun Aleyküm

Serdar

Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :