Sayın Hatice Hakeri,

4.10.2007 tarihli mailinizi aldım.

Efendim, sayın Özden Çiçek Hanımefendinin muhterem babaannesinin Hakka göçmesi nedeniyle yazdığınız taziyet maili için çok teşekkür ederim. Muhterem babaanne nur içinde yatsın. Allah’ın rahmeti, Peygamberin şefaati üzerine olsun. Allah bize de yeryüzündeki bütün insanlara da iman ile çene kapamayı nasip etsin.

Eskiler “marifet, iltifata tabidir” derlerdi. Ve ilave ederlerdi: “Müşterisiz meta, zayidir.” Hayattta herşey karşılıklı olur. Siz bir insana birtakım manevi güzellikler kazandırmak istiyorsunuz. Fakat karşı taraf müstağni, hiç oralı değil. O zaman ısrardan vazgeçmek gerekir. Söylediğimiz sözler karşı tarafta canı gönülden dinlenmiyorsa susmak gerekir. Tek taraflı sevgi olmaz. Karşı taraf bizim gösterdiğimiz sevgiye dudak büküyor, küçümsüyorsa o zaman o sevgiyi hiç göstermemek daha iyi. Satılmayan malı piyasaya ısrarla sürmek pek akıllıca bir hareket değildir. bu genel kuralı hayattaki her hadiseye uygulayabiliriz. Güzel söz söylemek için bir de güzel dinleyen insan gerekir. Akıllı bir insan esneyen bir insan karşısında konuşmaz, sükut eder. Hayatta hangi olayı ele alırsak alalım netice değişmez. İnsanın ısrarla, zorla kendini sevdirmeye çalışması o kimsenin aklının kısa olduğunu gösterir. Sevgiler de karşılıklı olmalıdır. Sadece bizim gösterdiğimiz sevgi yetmez. Karşı taraf bigane kalıyor, omuz silkiyorsa yapılacak iş derhal o sevgiyi orada noktalamak olmalıdır. Bir arkadaşımız gönderdiği mailde bir kimseye sevgisini belli ettiğini, ve karşılığında çok ağır hakaretler gördüğünü ve bu olayı oniki senedir unutamadığını yazmıştı. Böyle bir sevgi kabul edilemez. Çünkü o bir sevgi değil, sadece nefsin bir itişidir. Gerçek sevgiler düzeyli, karşılıklı olur

Bilmiyorum ne demek istediğimi anlatabildim mi? Özetle “Marifet, iltifata tabidir”, “Müşterisiz meta, zayidir”.

Selam, sevgi ve saygı ile.

Sabri Tandoğan

Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :