Sayın Nil Özge,
4.10.2007 tarihli mailinizi aldım.
Kıymetli yavrum, sen bildiklerinle, öğrendiklerinle işe başla. O yolda aşk ile, iman ile, heyecan ile yürü. Ama bu yürüyüşün çağdaş, devrimci geçinen çeyrek Türk aydınları gibi olmasın. Lafta kalma. Ölüm bahasına da olsa öğrendiklerini yaşa. Muntazam namazını kıl, güzel kitaplar oku, iyi insanlarla arkadaşlık yap, gözünü haramdan koru. Az ye, az konuş. İmkan nispetinde kalbini, sevgiyle, saygıyla, sabırla, şükürle, tevazu ve incelikle, edep ve haya ile doldur. İçinde zerre kadar da olsa kimseye karşı kin, nefret, intikam ve düşmanlık duyguları besleme. Bir genel af ilan et. Seni kıran, inciten, gücendiren, üzen insanlar olmuşsa onlar için hayır dua et. “Allah’ım onların iki dünyalarını cennet et” de. Kendini kimseden üstün görme, kimseyle münakaşa etme. Bir gün bakacaksın ki için, dışın nur olmuş, tertemiz, pırıl pırıl, Allah’ın güzelliklerini seyrediyorsun. Bir gün göreceksin ki sen de sonsuzluk kervanına katılmışsın. Ve diyeceksin ki
“Ben cihanın altın terazisine
Ağırlığımca sevgi vermişim
Ses edin uzak milletlerin gençleri
Bütün antenlerimi germişim”...
Kıymetli yavrum, yeni maillerini bekliyor, selam, sevgi ve saygılarımı sunuyorum.
Sabri Tandoğan
Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :
Neden olmasın? Yazan Nil Özge
Cvp: Neden olmasın? Yazan Sabri Tandoğan