Sayın Hocam

Sizin ve tüm kardeşlerimizin Ramazan Bayramını tebrik eder,sağlık ve huzur dolu bir bayram geçirmenizi temenni ederim.

Büyük sıkıntılar içinde yaşayan ülkemizde insanlarımız için her şeyin hayırlı olmasını dilerim.Bize felaket gibi gelen fakat  Allah katında hayırlı olabilecek musibetlere,dertlere,zorluklara karşı Allah bizlere sabretme gücü versin ve bizleri doğru yoldan ayırmasın.

Müsadenizle  Hz Musa ile ilgili bir anektodu aktarmak istiyorum.
Musa Aleyhisselam Tur Dağı’na Rabbiyle münacata giderken yolda bir ihtiyar çıkar önüne. Şöyle anlatır dileğini:  “Ya Musa, ben senelerce burada ibadet ve dua ile meşgul olan bir kulum. Rabbim bunca senedir el açıp ettiğim duamı kabul etmiyor. Ne olur bir de sen niyazda bulun da, Rabbim bir türlü kabul etmediği duamı artık kabul buyursun.” Musa Aleyhisselam Tur’da ihtiyarın dileğini ifade eder. Rabbimiz cevap verir: "Ya Musa madem sen de istiyorsun o kulumun duasının kabulünü,öyleyse git duasının kabul edilişini sen de gör.”

Tur’dan sevinçle dönen Hazreti Musa ihtiyarın bulunduğu mekana gelir, müjdesini vermek üzere onu aramaya başlar. Bir de ne görsün. İhtiyar, bir arslan tarafından paramparça edilmiş, her bir parçası bir yerde. Acı manzaraya ibret ve tefekkürle bakan Hz. Musa ellerini açıp niyazda bulunur: “Ya Rab, senin hikmetsiz tasarrufun yoktur kainatta. Bunun hikmeti nedir?”  Şöyle cevap gelir Rabbimizden: "Ya Musa! O kulum benden öyle bir makam istiyordu ki o makamın bedeli; ancak öyle bir sonuçtu. Bedelini ödedi, istediği makama ulaştı. Bedel ancak bir can vererek ödendi; ama karşılığı ebedî olarak elinde.” Rabbimiz bundan sonra şöyle bir hatırlatmada bulunur: "Ya Musa! Kullarıma söyle, olayların dışındaki çirkinliğine takılıp da kalmasınlar, içindeki güzellik ve hikmete de nazar etsinler, ebedî sonucunu da düşünsünler.”

Allah'a emanet olun

İsmail

Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :