Sayın Fatma D. Hanım,
22.10.2007 tarihli mailinizi aldım.
Efendim, mailinizdeki en önemli nokta olarak “susmayı” gördüm. Gerçekten susabilmek, sükut etmek çok güzel, çok anlamlı bir husus. Hele bugün için ona o kadar muhtacız ki. Aklı ersin ermesin herkes konuşuyor, ve böylece bir iş yaptığını sanıyor. Oysa hayatta susulacak yerler var, konuşulacak yerler var. Bazı durumlarda da susmak haram olur. Yüce Peygamberimiz bir Hadis-i Şerifinde “Haksızlıklar karşısında susan dil şeytandır.” buyuruyor. Ama çok zaman bize gereken sükut etmek. Kur’an-ı Kerim “Oku” diye başlıyor. Mesnevi-i Şerif, “Dinle” diye başlıyor. “konuş” diye başlayan bir kitap görmedim. Bu nedenle imkan nispetinde az konuşmayı, sessizliği, susmayı kendimize gaye edinmeliyiz. Kenan Rıfai, sohbetlerinde “Sükut olsun sana tevhid” derdi. Allah bize iki kulağa mukabil bir ağız vermiş. Bu dahi bize sükutu ihtar etmiyor mu? İnşallah yaşadığımız sürece sükutumuz da konuşmamız da hayırlarla dolar.
Selam, sevgi ve saygı ile.
Sabri Tandoğan
Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :
“Sükut olsun sana tevhid” Yazan Fatma D.
Cvp: “Sükut olsun sana tevhid” Yazan Sabri Tandoğan