Sayın Bahri Bey,
23.10.2007 tarihli mailinizi aldım.
Kıymetli yavrum, bugünlerdeki en önemli milli meselemiz karşısında göstermiş olduğunuz hassasiyet beni çok duygulandırdı. Allah sizden razı olsun. Öteden beri kanaatim şudur, ya şerefli bir şekilde yaşamalı, ya şerefli bir şekilde ölmeliyiz. Ben ikisi arasındaki şimdi yaptığımız gibi mıymıntı, pısırık, başkalarından icazet bekleyen, korkak, ürkek, aciz tavrımızdan dolayı çok ıstırap çekiyorum. Hayat bu değil. Bizim milletçe yaşadığımız hayata yemin ederim ki hayat denmez. Bu hepimiz için utanç verici bir durum. Atatürk “Ya istiklal, ya ölüm” demişti. Ne güzel söylemişsiniz. Bıçak sadece kemiğe dayanmadı, kemiği kesiyor bile. Ama ne yazık ki bir duyarsızlık, umursamazlık, bazı kimselerin hayat felsefesi olmuş. Öyle aciz, beceriksiz, pısırık, mıymıntı kimseler için rahmetli Mehmet Akif
“Billah yaşamak yerde sürünmeye değmez”
demişti. Çünkü öyle hayata yaşamak denmez. Buna sürünmek denir. Bu utanç verici bir haldir. Evet, hayatta sevgi, saygı, edep, incelik, hassasiyet çok güzel. Ama gerektiği zaman o eller masanın üzerine bir yumruk olup öyle bir inmeli ki yer, gök titremeli. Ama nerede o yumruk. Mıymıntı, pısırık, aciz, korkak, zavallı, sığıntı insanların yumruğu olmaz ki masaya insin, masa parçalansın, dost da, düşman da korksun. Biz ne yaptık, Allah’ı bıraktık, Peygamberi bıraktık, Kur’an’ı bıraktık, bir zavallı, bir perişan devletin himayesine sığındık. Bu bana utanç veriyor. Bu benim yüzümü kızartıyor. Bu benim haysiyetimi incitiyor. Nerde bir Atatürk? Yumruğunu masaya aslanlar gibi indirip, düşmanlarına bakıp “Şerefsizler, Allah hepinizin belasını versin” diyecek kahramanlar nerede? Kağıttan kaplanlar artık bize sadece utanç veriyor, yüzümüzü kızartıyor. Tekrar ediyorum, “Ya istiklal, ya ölüm”. Kadınıyla, erkeğiyle, köylüsüyle, kentlisiyle el ele verip şerefimiz için her an ölümü göze alacağız. Yahut böyle zelil, rezil kepaze bir şekilde şerefsizce öleceğiz. Bu yazgıya bizi layık görenlere yazıklar olsun. Parolayı unutmayalım: “Ya istiklal, ya ölüm”...
Selam, sevgi ve saygı ile.
Sabri Tandoğan
Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :
“Ya istiklal, ya ölüm” Yazan Bahri
Cvp: “Ya istiklal, ya ölüm” Yazan Sabri Tandoğan