Degerli büyügüm, dün sabah isyerinde calısan arkadasların cogu lanet olasıca terörü protesto icin siyah giyinmeye özen göstermislerdi. Bana, neden siyah giymedigim soruldugunda; "Bizim, hergün siyah giymemiz lazım, var mısınız?" diye, cevap verdim. Efendim, bir mailimde kızımın hastanesinde kolları yanık Yusuf'u yazdıgımda  gönül dostları etkilenip ziyaret etmek istemislerdi, cok güzel bir duyguydu paylastıkları. Ama, tam Real alısveris merkezi yolunda Silahlı Kuvvetler Rehabilitasyon Merkezini bir görseler' Aslında, orada yatan gazilerimiz icin sivil gönüllülerin calısmalarına katılsak, hergün siyah giymekten daha anlamlı olmaz mı?Sehit ailelerine devletimiz maddi yardımda bulunuyor zaten, bizler onların ellerini hürmetle öpsek'

 Efendim, sözlerimi sevdigim bir siirle noktalamak istiyorum müsaadelerinizle:

 Sehitler Kuvayı Milliye Sehitleri

 Mezardan cıkmanın  vaktidir

 Sehitler aynı, Sakarya'da, Inönü'de, Afyonkarahisar'dakiler

 Dumlupınardakiler elbet, ve de Aydın'da, Antep'de vurulup düsenler

 Siz toprak altında ulu köklerimizsiniz

 Yatarsınız al kanlar icinde 

 Şehitler, Kuvayı  Milliye  Sehitleri

 Siz toprak altında derin uykudayken

 Düsmanı cagırdılar, satıldık uyanın

 Biz toprak üstünde derin uykulardayız, kalkıp uyandırın bizi!

 Sehitler, Kuvayı Milliye Sehitleri

 Mezardan cıkmanın vaktidir

 Nazım Hikmet

Degerli büyügüm, Toprak üstünde derin uykuda olan bizlerin uyanma vakti geldi de, geciyor bile. En derin saygılarımla, ellerinizden hürmetle öpüyorum. Ayla Belen.

Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :