Sizden Gelenler

 

subHeader_l

Konu : Cvp: “Sevmek, devam eden en güzel huyum”
Gönderen : Sabri Tandoğan
Tarih : 10/28/2007 3:17:49 AM


Sayın Suzan Ergönül,


27.10.2007 tarihli mailinizi aldım.


Kıymetli yavrum, türbe ziyaretinde önemli olan ziyaret edilen zatla aramızda kurulacak olan bir manevi rabıtadır. Edeple, saygıyla, huşu ile gitmek, abdest alarak gitmek, ve ziyaret sırasında içimizi günün dağdağasından, koşuşturmalarından uzaklaştırarak bir güzellikler alemine açılmaktır.  Yoksa oraya ben de gittim demek dudaklarımızla bir Fatiha okumak bence ziyaret sayılmaz. Yunus Emre


 


“Benim bir karıncaya ulu nazarım vardır”


 


der. Önemli olan bütün varlığa o edep, o huşu, o ürperti içinde bakabilmektir. Ne olur bütün mevcudat karşısında o heyecanı, o ürpertiyi, o aşkı duyabilsek. Fikret


 


“Bir örümcek götürür Hakka beni”


 


der. Hayatta kaç insan bir örümcek ağındaki güzelliğe, zarafete, inceliğe huşu ile, ürpererek bakabilmiştir? Hayatta kaç insanı bir kelebeğin kanadındaki muhteşem güzellik heyecanlandırmış, ağlatmıştır? Bir yaz gecesi gökyüzündeki yıldızlar kaç insanı titretmiştir? Duyulamayan hayret, hissedilemeyen ürperti ile yaşayan çağımız insanları ne kadar zavallılar. Einstein, “Bir gülün açılışındaki muhteşem güzellik karşısında ürpermeyen insanlar acınacak durumdadırlar” diyor. Güzel, çok güzel inanılmayacak kadar güzel bir dünyada yaşıyoruz. Kur’an-ı Kerim’de “Ne yana bakarsan bak, Allah’ın vechi oradadır” buyruluyor. Yaşanan hayat içinde bazı insanlar çıkıyor, ömür boyu süren bir mücadele sonunda nefislerini müslüman ediyorlar. Bütün kainatla barış ve biliş içinde yaşıyorlar. Ve veli oluyorlar. Biz onları ziyaret ediyoruz. Bu ziyaret öyle olmalı ki aramızda bir manevi irtibat kurulmalı. Biz de en azından o ziyaret süresince  bu güzellikler evreninde yaşamalıyız. Tatlı bir ürperti bütün benliğimizi sarmalı, ve bir  ömür boyu devam etmeli. Uzun yıllar önceydi. Kastamonu’da Hacı Şaban-ı Veli Hazretlerini ziyarete gitmiştim. Daha Kastamonu’ya girerken iç dünyamda değişmeler başladı. Günlük hayatla irtibatım kesildi. Türbeye yaklaştıkça heyecanım arttı. Huzura vardığım zaman artık ben bende değildim. Aradan bunca zaman geçti. O yaşadığım manevi güzelliği hiç unutmadım. Sıcak bir duygu beni sarıp, sarmaladı. İnşallah bir götüren olursa tekrar o güzelliği yaşamak istiyorum. Ne olur, Yahya Kemal’in dediği gibi kendimizi varlığın dar hendesesinden kurtarabilsek. Hür maviliğin bittiği son hadde kadar yürüyebilsek. Ve kainatın özünü damarlarımızda hissedebilsek. Bizi günlük hayatın karmaşasından, bunalımlarından yalnız din ve san’at kurtarabiliyor. Bunu bir anlasak. Ve desek ki “Sevmek, devam eden en güzel huyum”, “Sevelim, sevilelim, dünya kimseye kalmaz”. Ancak o zaman günlük hayatın kirleten, solduran, pörsüten etkilerinden kurtulabiliyoruz. Özgürlüğe, aşka ve güzelliğe ulaşabiliyoruz. İşte evliya ziyaretleri bizi güzellikler alemine götüren yolun başlangıcı oluyor...


Selam, sevgi ve saygı ile.


Sabri Tandoğan 


 


Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :

"Sevmek, devam eden en güzel huyum" Yazan Suzan Ergönül
Cvp: “Sevmek, devam eden en güzel huyum” Yazan Sabri Tandoğan

...::Bu yazıyı arkadaşına gönder::...

Geri Dön

 

[Ana Sayfa] [Sabri Tandoğan] [Kitapları] [Yazıları] [Röportajları] [Resim Albümü] [Sizden Gelenler] [Dosya Arşivi] [Arama] [İletişim]